İletken jel, akımın onu yakmasını önleyecek. | Open Subtitles | هلام موَصّل لمنع التيار الكهربائي من إشعال النار فيه. |
İletken jel, akımın onu yakmasını önleyecek. | Open Subtitles | هلام موَصّل لمنع التيار الكهربائي من إشعال النار فيه. |
Bu jel, ellerimin yaydığı elektriksel uyarıyı kullanarak geminin bilgi sisteminden geriye kalanlarla koordinasyon sağlıyor. | Open Subtitles | هذا الجل يستخدم النبضات الكهربائية من يدي إلى واجهة مع ما تبقى نظام شريحة البيانات على متن الطائرة. |
Bu jel yağ emdirme ameliyatından sonra yara izi kalmaması için kullanılır. | Open Subtitles | حسناً هذا الجيل يستخدم موضعيًا لمنع تكون الندبات بعد شفط الدهون ولكن |
Bunda özel bir jel, direnç sargısı falan filan var. | Open Subtitles | أنه يحتوي على مادة هلامية ولفافة مقاومة وبعض من الأشياء. |
İlkel balıkların gözlerindeki iğne deliğinin yanında kalan şeffaf jel, bir merceğe dönüştü. | Open Subtitles | في أعين سمكة بدائية تحوَّل الهلام الشفاف الذي بجانب الفتحة الصغيرة إلى عدسات |
Bunu bir tür jel malzeme ile yapıyoruz, bir kere jel malzemeyi kaldırdıktan sonra | TED | نقوم بذلك حقيقة باستخدام جل، بحيث تتمكن من رفع المادة الهلامية. |
Duşta ise, su aktifli jel temizleyici. | Open Subtitles | أثناء الاستحمام أقوم باستخدام جل مائي منظف |
Ultrason için elektro-geçirici jel. | Open Subtitles | هلام كهربائي موصّل .من أجل الموجات فوق الصوتيّة |
İletken bir jel içindeki birkaç nanometrelik grafen. | Open Subtitles | عدد قليل من الجرافين فائق الصغر في هلام موصّل |
Asidik jel, Ve fiber optik birleştirici Petabayt piggy ile geri. | Open Subtitles | هلام الحمضية، و الألياف البصرية الربط مع بيتابيت أصبع الظهر. |
Köpük ya da jel bile olsa agirlik dagilimini kontrol edemezsin. | Open Subtitles | لا يُمكنكم التحكّم بتوزيع الثقل حتى مع الرغوة أو الجل. |
Üçer defa gelişmiş kalp yaşam desteği ilaçları verin, lütfen. Ultrason, lütfen. jel. | Open Subtitles | الجل لا يوجد نشاط قلبي. هل هناك اعتراضات وقت الوفاة 5.42مساء. |
Bu topların etrafı jel ile kaplı, bizim yeni teknolojimiz. | Open Subtitles | و الكرات ممتلئه بنوع جديد من الجيل المتفجر , تفضل |
Bu topların etrafı jel ile kaplı, bizim yeni teknolojimiz. | Open Subtitles | و الكرات ممتلئه بنوع جديد من الجيل المتفجر , تفضل |
900 kilogram konsantre jel. | Open Subtitles | متفجرات هلامية مركزّة سريّة بمقدار 2000 رطل |
Kimse hapisten bahsetmedi. Teknik olarak o bir jel matrix. | Open Subtitles | لم يقل أحد أنهم سجناء وتقنياً، إنها مصفوفة هلامية |
DNA'sını ayırıp jel elektroforez kullanarak haritasını çıkardık. | Open Subtitles | قمنا بفصل حمضها النووي ودراسته باستخدام الهلام الكهربي. |
Bizim depoda yıkım işlerinde kullanılan jel patlayıcılardan var. | Open Subtitles | .أجل، لدينا متفجّرات الهلام المائيّ لأشغال البناء في مخزننا |
Ve daha bir sürü farklı şey de var: yastıkların şekli, koyduğumuz jel. | TED | وهناك اشياء اخرى مختلفة, شكل الوسائد المادة الهلامية التي وضعناها |
- Yangın geciktirici jel. | Open Subtitles | جل مثبط الحريق- |
Şu Kore işi jel maskelerinden bir tane de sen ister misin? | Open Subtitles | هل تُريد عمل واحدة من تلك الأقنعة الهُلام الكورية |
jel matrisinde dondurulması lazımdı. | Open Subtitles | يجب أن يكون في مكعب الإحتواء هذا |
Miliminde yüzlerce verici olan bir jel geliştirdik. | Open Subtitles | نحنُ نطورُ مرهماً تحتوي كمية 1 ملم منهُ على مئات المُرسِلات |
Dondurucu jel, T.A.L. işlemci çekirdeğinin ısısını çekebilir mi? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْ هلامَ الخمولَ إسحبْ، الحرارة بعيداً عن بي. أي. |
Yalnızca saydam jel içinde küçük kabarcıklar. | Open Subtitles | فهو عباره عن قطرات قليله فى داخل ماده هلاميه شفّافه |