Jens. Anja hakkında bir şeyler yazmışsın. Buradan öğrenmiş olmalı. | Open Subtitles | إنه (يانز), لقد كتبت له هنا بأننا نبحث عن (آنيا) |
- Jens bugün gelemiyor. - Neden? Kendini iyi hissetmediğini söyledi. | Open Subtitles | (يانز) لن يأتي اليوم يقول بأنه يشعر بأن حالته ليست جيدة |
Polis, "gerçeklerin teröristi" olarak tanınan Jens Hansen'in hapishanede öldüğünü açıkladı. | Open Subtitles | الشرطة أعلنت بأن (يانز هانسين) والمعروف بـ"إرهابي الحقيقة" مات في السجن |
- Seni bulacağım. Jens. Yıllarca birlikte çalıştık. | Open Subtitles | إنه (يانز) لقد عملت معه لسنوات وقد أقدم على الإنتحار |
Jens eve girmeye çalışan adamı 500 kron vererek ikna etmiş. | Open Subtitles | (يانز) أعطى الرجل 500 كرون ليأتي إلى منزله |
Jens'le geçen bu konuşmadan haberi olmasın. Burası çok önemli Saga. | Open Subtitles | ولا تقولي أي شيء لها بشأن حديثي مع (يانز) |
Jens'le konuştuğumu söylemeyeceğine dair söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | يجب أن تعديني بأنكِ لن تقولي شيء عن حديثي مع (يانز) |
Jens'in bir arkadaşı adamın öcünü almak istiyor olabilir. | Open Subtitles | إنه شخص ينتقم بالنيابة عن (يانز) بعد خمس سنوات ؟ |
Jens. Yıllarca birlikte çalıştık. Bir kazada karısıyla oğlunu kaybetti. | Open Subtitles | هذا (يانز) زوجته وطفله ماتوا في حادث سير |
Jens annesiyle babasının yanına gitmek için yola çıktığını söylemişti. | Open Subtitles | (يانز) قال بأنها كانت تريد زيارة والديها |
Jens'le tartışmışlar. Öyle olunca Rasmus'la gelip bende kalmak istedi. | Open Subtitles | كانت لديها مشكلة مع زوجها (يانز) وسألتني إن كان بإمكانها النوم عندي هي وإبنها (راسموس) |
- Jens'e söyleyeceğini biliyor muydun? - Hayır. | Open Subtitles | -هل تعلم بأنها كانت ترغب بإخبار (يانز) ؟ |
Oldum. Kadın kendisi söylemiş. Jens de sinirlenince evden ayrılmış. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تخبره ولكن (يانز) كان غاضباً جداً عندما غادرته |
Mikaela Jens'e ondan ayrılacağını söylemiş. - Evde kalmaktan korkuyormuş. | Open Subtitles | ميكيلا) أخبرت (يانز) عندما تركت المنزل كانت خائفة من البقاء معه |
Arkadaşı da Jens de adamın kim olduğunu bilmiyorlarmış. - Çok da önemli değil yani. - Peki. | Open Subtitles | لم تقل أي شيء و(يانز) لا يعرف شيء إذاً الأمر غير مهم |
Jens ile Sebastian'ın banka hesapları arasında ilişki saptadım. | Open Subtitles | كانت هناك عمليات حصلت بينه وبين حساب (يانز) المصرفي |
Eski Jens'e ulaştım. Onu kendine getirdim. | Open Subtitles | لقد وصلت إلى (يانز) القديم وصلت إلى أفضل مافيه |
Jens'in tüm bu planlarını o not defterlerini okuduktan sonra yaptığını düşündüm. | Open Subtitles | أعتقدأن(يانز)قرر فعل كلشيء... عندما قرأ المذكرات |
Jens'in kısasa kısas yapacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أن (يانز) يخطط لإنتقام خاص. |
Jens, lanet olası. | Open Subtitles | يانز,عليكاللعنة... |