"jetiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • طائرته
        
    • بطائرته
        
    • بطائرة
        
    • متن طائرة
        
    Bak bilmiyorum. Onunla konuşmaya çalıştım ama jetiyle kuzey kutbunun oralara bir yere gitti. Open Subtitles حاولت الإتصال به، لكنه غادر في طائرته الخاصة إلى القطب الشمالي
    Adam sadece benimle görüşmek için yüzlerce kilometrelik yolu jetiyle geldi. Open Subtitles لقد قطع آلاف الأميال عل طائرته ليراني
    Beni özel jetiyle gelip alacakmış. - Evet de. Open Subtitles يقول بأنه يريد أن يقلّني بطائرته الخاصة.
    Yakın olsun, uzak olsun, özel jetiyle gidiyor. Open Subtitles بطائرته الخاصة الى أماكن قريبة وبعيدة...
    O zaman şeyhin özel jetiyle hemen buraya dönersin. Open Subtitles حسناً ، عندها, ستعودين بطائرة الشيخ الخاصه بسرعه
    Bu sabah özel jetiyle ayrıldı. Open Subtitles لقد ذهب بطائرة خاصة في هذا الصباح
    Hiç sormadığın için mi bilmiyorsun yoksa hâlâ beni Verna Thornton'ın jetiyle buraya getirdiğini bir otel odasına bıraktığını ve bana yepyeni bir kimlik verdiğini inkar ettiğin için mi bilmiyorsun? Open Subtitles أم لا تعرف لأنك لا زلت تدعي أنه لم يكن أنت من سافر بي عبر البلاد على متن طائرة فيرنا ثورنتون
    Yarın özel jetiyle Paris'e uçuyoruz. Open Subtitles غداً , سنذهب الى باريس في طائرته الخاصة
    Özel jetiyle gidiyoruz. Open Subtitles سنذهب على طائرته الخاصة
    Yani çevreye bu kadar önem verdiği için sırf bu toplantıya gelmek amacıyla özel jetiyle yüzlerce kilometre geldi diyorsun? Open Subtitles السيد (لايمر) قطع كل هذه المسافة على طائرته الخاصة ليراك
    Alan'ın özel jetiyle geliyorum. Open Subtitles (آلان)، سيقلّني معه في طائرته الخاصّة{\pos(190,210)}.
    Beni özel jetiyle götürüyordu ve ben kızı bulunca, paraşütle atladım çünkü eğer o JD ise, ben de JD'nin oğluyum. Open Subtitles . كان يأخذنى فى طائرته الخاصة , لكن عندما أكتشفت ذلك . قفزت فى منتصف الهواء , ( فإذا كان هو ( جى دى . ( فأنا إبن ( جى دى
    Şu anda bütün bildiğimiz Dahl'ın Cumartesi günü Atlantik üstünde hız rekoru kırmak üzere jetiyle Teterboro'dan havalandığı. Open Subtitles كل ما نعرفه الان أنّ (دول) أقلع من "تيتربورو" بعد ظهر يوم السبت يعتزم عبور الأطلسي بسرعة قياسية بطائرته
    Ayrıca Ulusal Güvenlik, Montalban'ı, özel jetiyle Morocco'ya kaçarken yakaladı. Open Subtitles "ووكالة الأمن الداخلي" قبضت على (مونتيلبان) وهو يحاول الهرب بطائرته الخاصة إلى (المغرب).
    Bu adam özel jetiyle beni Hollywood'a götürecek. Open Subtitles هذا الرجل سيأخذني إلى (هوليوود) بطائرة خاصة. ماذا؟ (هوليوود)!
    Parker birkaç arkadaşımı jetiyle getirme nezaketinde bulundu. Open Subtitles (باركر) كان لطيف لدرجة إحضار بعض منهم هنا بطائرة الخاصة
    Kyoko babasının jetiyle bizimle Vegas'a uçmak istediğini söyledi. Open Subtitles كيوكو أخبرتني أنَّها تريد إعطائنا رحلةٍ إلى لاس فيغاس على متن طائرة والدها
    Bu sabah Royce Global'ın özel jetiyle geldiğini biliyorum. Open Subtitles هذا الصباح على متن طائرة خاصة بشركة "رويس العالمية"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more