Sen, Jody ve Jody'nin çocukları, seninkiler ve onlarınkiler olacak! | Open Subtitles | انتي وجودي واطفال جودي واطفالط واطفال اطفالكم |
Dün gece seni aradım, Jody'nin telesekreterine mesaj bıraktım. | Open Subtitles | إتصلت بك ليلة أمس تركت رسالة على ماكينة جودي |
Bu, tam da Jody'nin Vance'i kodeste ziyarete başladığı zamanlar. | Open Subtitles | لوكاس مارتن قبل ثلاثة شهور. الآن، ذلك حقّ حول نفس الوقتِ الذي جودي بَدأتْ فانس الزائر في السجنِ. |
Yani Jody'nin hayatta kalabilmek için ışık emmesi mi gerekiyor? Evet. | Open Subtitles | جودي تحتاج الى امتصاص الضوء لتبقى على قيد الحياة |
Jody'nin hayatta kalabilmek için ışık emmesi mi gerekiyor? | Open Subtitles | جودي بحاجة الى امتصاص الضوء لتبقى على قيد الحياة |
Jody'nin çocukları için birine haber ulaştırdınız mı? | Open Subtitles | اسمع هل حصلت على اي خبر بخصوص اطفال جودي ؟ |
Jody'nin Red Rock'ta bekleyen on beş adamı var. | Open Subtitles | جودي لديه خمسون رجلاً ينتظرون في ريد روك |
Çünkü karlar eridiğinde, Jody'nin çetesinden geri kalan Red Rock'ta bekleyen on beş kişi de buraya gelecek. | Open Subtitles | لأنه عندما يذوب الثلج فإن بقية الرجال من عصابة جودي الخمسين جميعهم الذين ينتظرون في ريد روك سيأتون إلى هنا |
Ve Jody'nin onu üstsüz kovalaması. | Open Subtitles | و جودي بلا قميص يقوم بمطاردتها |
Kuaförden arkadaşım Jody'nin evine gideceğim ve işler yoluna girene kadar orada kalacağım. | Open Subtitles | وسأذهب لمنزل صديقتي " جودي " من صالون التجميل وسأقيم عندها حتى تهدأ الأمور |
Jim sana yemin ederim, bana Jody'nin benim silahımla öldüğünü söyleyene kadar, şehirde olduğunu bile bilmiyordum. | Open Subtitles | جيِم... أُقسمُ لك، أنا لَمْ تَعْرفُ حتى بأنّها كَانتْ في البلدةِ حتى أخبرتَني أصبحَ جودي مُفْرَقعةً ببندقيتِي. |
1 Ocak'ta Jody'nin hesabında yarım milyonluk bir değişim görülüyor. | Open Subtitles | هنا نَذْهبُ. في يناير/كانون الثاني 1, حساب سوقِ عملة جودي معارض a ميزان |
Jody'nin puştun teki olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف علمت أن " جودي " أحمق ؟ هل بينكما تاريخ ؟ |
Peki, Jody'nin cesedi ve elli bin ne olacak? | Open Subtitles | إذاً ماذا عن جثة جودي و الخمسون ألفاً؟ |
Jody'nin cesedini yanımızda götüreceğiz, çocukları var onun. | Open Subtitles | نحن نأخذ جثة جودي معنا .. لديه أطفال |
Jody'nin sesi telefonda tuhaftı. | Open Subtitles | جودي" بالتأكيد صوته غريب بالهاتف" |
Jody'nin yerini alamayacağımı biliyorum ama emin ol deneyeceğim. | Open Subtitles | أعلم أني لا أستطيع أخذ مكان "جودي" أبدا |
Polis bunu Jody'nin spor dolabında buldu. | Open Subtitles | الشرطة أخرجته من خزانة (جودي) في النادي الرياضي |
Jody'nin mutluluğunu istediğinizi biliyorum. Annesi onun için en iyisini isterdi. | Open Subtitles | أعرف أنك تريد هذا لـ (جودي) وأمها كانت لترغب في الأفضل لها |
Jody'nin annesiyle birkaç yıl görüşmemişti ama şimdi hayatta kalan tek akrabası ve Jody'i büyütmek istiyor. | Open Subtitles | كانت قد فقدت الإتصال بوالدة (جودي) خلال السنوات الماضية, لكنها القريبة الوحيدة الحية وتود تربية (جودي) |