Joe'nun küçük oğlu olduğunu biliyorum ama burada ne işi var? | Open Subtitles | انا اعرف انه ابن جو الصغير ولكن ماذا يفعل هنا ؟ |
Bir dahaki sefere Joe'nun geceyi burada geçireceğini size önceden haber veririm. | Open Subtitles | المره القادمه عندما يأني جو لقضي الليله سأخبره للرحيل في الوقت المناسب |
Frank, Joe'nun işini görür onla iletişimi kesmek en iyisi. | Open Subtitles | فرانك ساعدنا مع جو. أن يشاركنا هو أقل واجب نفعله. |
Buraya sadece şu film gecesinin Joe'nun evinde olacağını söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا فقط لإخباركم ليلة الفيلم تم نقلها إلى منزل جو |
Peter. Bonnie, Joe'nun soygun yüzünden depresif olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بيتر , تقول بوني أن چو محبط جداً بسبب السرقة |
Bütün bunlar Azman'la Çılgın Joe'nun... patrona kafa tutup. savaş başlatmalarından önceydi. | Open Subtitles | كان قبل أن يقرر أبالاتشين وجو المجنون مواجهة الزعيم ونشوب الحرب |
Benim çok katlı sinemamı açtığımda Joe'nun bacaklarındaki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني الانتظار لرؤية التعابير على ساقي جو عندما افتح المسرح المتعدد |
İdare ederiz. Joe'nun tüfeği var. Siz gelirseniz başka silah da var. | Open Subtitles | سنصطاد ، جو لديه بندقية و إذا قررتم القدوم سنملك بندقيتين حينها. |
Demek Joe'nun, beraber fikir yürütebileceği müttefikleri vardı. | TED | و هكذا أصبح لدى جو حلفاء. يستطيعون التفكير معًا. |
Joe'nun arkasındaki duvarın üzerinde bulunan kırmızı alarma baktım. | TED | نظرت نحو الجرس الأحمر بعيداً خلف جو على الجدار المقابل لي |
Konuştukları da Bayan Wright ve Kuzen Joe'nun evlenmesi ile ilgiliymiş Bayan Dobie kıskanıyormuş... | Open Subtitles | ثم كانوا يتحدثون عن كل الأشياء عن آنسة رايت وابن العم جو وزواجهما وكيف أن آنسة دوبي غيورة |
Joe'nun yeni bir iş bulduğunu söylemek istedim. | Open Subtitles | أنا أردت فقط أن تعلمي أن جو حصل وظيفة أخرى |
Joe'nun kim olduğunu, şu anki konumunu, yarın nerede olacağını anlatmama gerek yok. | Open Subtitles | انا لست بحاجة الى ان اخبرك من هو جو , وما هو المدى الذى وصل اليه , و إلام سيصل |
Joe'nun bize kızgın olduğunu söylüyorsun ama inan bana, beni böyle bir piçle aynı yere soktuğu için benim Joe'ya olan kızgınlığımın yanında hiç kalır. | Open Subtitles | أن كنت تظن أن جو مستاء فليس شيئا مقارنة بي . لوضعي بنفس الغرفة مع هذا الوغد |
Şirin Eddie, Joe'nun benimle tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | ايدي الرجل اللطيف اخبرني أن جو يريد مقابلتي |
Üç gün telefonun başında bekledikten sonra dün gece aradı ve Joe'nun hazır olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بعد انتظار ثلاثة أيام اتصل بي ليقول أن جو مستعد |
Joe'nun bize kızgın olduğunu söylüyorsun ama... inan bana, bu, beni böyle bir piçle aynı yere soktuğu için... benim Joe'ya olan kızgınlığımın yanında hiç kalır. | Open Subtitles | أن كنت تظن أن جو مستاء فليس شيئا مقارنة بي . لوضعي بنفس الغرفة مع هذا الوغد |
Şirin Eddie Joe'nun benimle tanışmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | ايدي الرجل اللطيف اخبرني أن جو يريد مقابلتي |
Üç gün telefonun başında bekledikten sonra Eddie arıyor ve Joe'nun görüşmeye hazır olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | بعد انتظار ثلاثة أيام اتصل بي ليقول أن جو مستعد |
Bonnie, Joe'nun büyük bir beyzbol hayranı olduğunu söyledi. Üniversitede oynamış. | Open Subtitles | بوني اخبرتني ان جو من المشجعين الكبار للبيسبول لقد كان يلعب في الكلية |
Peter, Joe'nun senden bahsedeceğine eminim. Göreceksin. | Open Subtitles | -بيتر , انا متأكدة أن چو سيعترف بفضلك, سترى |
Ben evliyim, Cleveland'ın ayak kokusu var, ve Joe'nun da dizinden aşağısı ölü. | Open Subtitles | أنا متزوج، وكليفلاند لديه رائحة قدم وجو مشلول من خصره للأسفل |