"jordan chase" - Translation from Turkish to Arabic

• جوردن تشيس

Jordan Chase telefonda seni kışkırtıyordu. Sana hata yaptırmaya çalışıyor.
كان (جوردن تشيس) يستحثّكَ عبر الهاتف، يحاول دفعكَ لارتكاب خطأ

İsmi Cole Harmon. Jordan Chase'in güvenlik şefi.
اسمه (كول هارمن)، إنّه مدير أمن (جوردن تشيس)

Jordan Chase onlardan biri. Eminim.
(جوردن تشيس) واحد منهم وأنا متأكّد من ذلك

Cole Harmon. Jordan Chase'in güvenlik şefi.
اسمه (كول هارمن)، إنّه مدير أمن (جوردن تشيس)

Jordan Chase'in cesedinin okyanusta kayboluşunu görünce bir şey oldu.
عندما رأيتُ جثّة (جوردن تشيس) تختفي وسط المحيط... حدث شيء

Jordan Chase'in çok pis parmağı var bu işte. Adım gibi eminim.
(جوردن تشيس) متورّط في هذه المسألة، وأنا متيقّنة من ذلك

Jordan Chase, Alex Tilden'ı tanımadığı konusunda yalan söylemiş.
كذب (جوردن تشيس) بشأن معرفته بـ(ألِكس تلدن)

Dişçi Dan de onu tanıyormuş. Ayrıca Jordan Chase takma ismiymiş.
وطبيب الأسنان (دان) عرفه أيضاً و(جوردن تشيس) اسم مستعار

Evet, Jordan Chase ile tüm tecavüzcüler arasında bağ kurduk. Piç kurusunu duvara gömmek üzereyim.
نعم، قد ربطنا (جوردن تشيس) بكلّ جرائم الاغتصاب، لذا أوشك على النيل منه

Jordan Chase'i baş tanık olarak alıkoyma talebin reddedilmiş.
طلبكِ لاحتجاز (جوردن تشيس) كشاهد أساسيّ قد رُفض

Jordan Chase, Lumen'la onun peşinde olduğumuzu öğrendiğine göre kendimi en kötüsü için hazırlamalıyım.
"بما أنّ (جوردن تشيس) يعلم بأنّي و(لومن) كشفنا حقيقته، فعليّ التحضير للأسوأ"

Ama kanıtlar Boyd Fowler hakkındaki şüphelerimizi doğruluyor ve büyük olasılıkla Jordan Chase'in güvenlik şefi olan Cole Harmon'ı da işaret ediyor.
لكنّ الدليل يؤكّد ما عرفناه عن (بويد فاولر) كما أنّه يشير باحتماليّة كبرى إلى (كول هارمن) مدير (جوردن تشيس) الأمنيّ

Jordan Chase hakkında birkaç bilgi öğrenmek için gelmiştik.
نحاول تتبع بعض المعلومات عن (جوردن تشيس)

Tüm merkez Jordan Chase'le görüştüğümü biliyor.
"وموظفو المركز بأسرهم يعلمون بأنّني أقابل (جوردن تشيس)"

Jordan Chase, en çok istediğim şeyi belirlememi söyledi.
"نصحني (جوردن تشيس) بأن أعرف أكثر ما أبتغيه"

Jordan Chase, suç ortaklarını öldürüp ülkeden kaçtı demiyor muyduk?
ألم تكن النظرية أنّ (جوردن تشيس) قتل الشركاء، ثمّ فرّ من البلاد؟

Halk, Jordan Chase'i tanıyordu. Çok riskli olurdu.
كان (جوردن تشيس) رجلًا مهمًّا جدًّا، لكان ذلك شديد الخطورة

Jordan Chase ve diğerleri öleli çok oldu. Onları benimle ilişkilendirecek bir şey yok.
(جوردن تشيس) قد طواه الزمن وكذلك الآخرون، لا يوجد أثر يربطهم بي