"julio'nun" - Translation from Turkish to Arabic

    • خوليو
        
    Julio'nun fransızca sınıf arkadaşı ile çıkması ise 11 ay sonrasını buldu. Open Subtitles استغرق الأمر 11 شهراً لخوليو ليخرج مع زميلة بدورة لغة فرنسية، خوليو و تونيوتش قلت لقائتهم مع الوقت
    Julio'nun dolabında bulunan süveterindeki kan kesinlikle Bancroft'a ait. Open Subtitles الدم على سترة خوليو والتي وجدتها في الخزانة بكل تأكيد يعود لبانكروفت
    Ne Julio, Tenoch'un evinde tuvaletteki kokuyu gidermek için... ..kibrit yaktığını söyledi ne de Tenoch, Julio'nun evinde klozetin kapağını ayağıyla kapattığını söyledi. Open Subtitles خوليو لم يقل أنه كان يشعل الكبريت ليغطي على الرائحة في دورة المياة في منزل تونيوتش و لم يقم تونيوتش بكشف أنه يقوم برفع غطاء كرسي الحمام برجله في منزل خوليو
    Luisa'nın Julio'nun itirafı hakkında bilgisi yoktu. Open Subtitles لويسا، لم تعلم عن إعتراف خوليو
    Julio'nun kan sayımını, kan hücreleri bakımından inceledim. Open Subtitles ران CBC خوليو مع كاملة الأبيض خلية التفاضلية.
    Sadece Julio'nun bütün potansiyeline ulaşmasını istiyorum. Open Subtitles فقط أريد خوليو أن يصل الى اقصى طاقاته
    Julio'nun geçmişini araştır, bir bağlantı var mı bak. Open Subtitles - أجل - أنظر في خلفية " خوليو " لنرى هل هناك إرتباط
    -Bukalemun arabanın sahibi paketleri Julio'nun verdiğini söyledi, değil mi? Open Subtitles رجل السيارة المتحولة قال بأن خوليو " أعطاه المغلف صحيح ؟ "
    Julio'nun uyuşturucu aldığı adam eski usûl kullanıyor. Open Subtitles إرتباط " خوليو " بالمخدرات رجل من الطراز القديم
    Cinayet masası sağır kızın Julio'nun nişanlısı olduğunu öğrendi. Open Subtitles " الجنائية علمت بأن الفتاة الصماء متعلقة بـ " خوليو
    Sağ ol. Julio'nun cep telefonunun GPS'i 90 m yarıçaplık alan içindeymiş. Open Subtitles كاليه " تقول بأن تحديد الموقع الفضائي لهاتف " خوليو " ضمن مدى 100 ياردة "
    Terry malı polise vermediyse toptancısı Julio'nun peşine düşer. Open Subtitles لو لم يكن تيري أعطى ... المخدرات للشرطة لما كان المورد أتى خلف خوليو
    Hector Nunez, Julio'nun mahallesinde bir berberdi. Altı ay önce kayboldu. Open Subtitles كان (هكتور نونيز) حلاّقًا في حيّ (خوليو)، فقِد قبل ستّة أشهر
    -Ne? Chef Julio'nun 18'lik et menüsü bir yemek değildir. Open Subtitles قائمة الشيف خوليو 18 طعام ليست وجبة
    O ödlek Julio'nun boynunu kırdı, değil mi? Open Subtitles ذلك الغبي دق عنق (خوليو). -حسناً؟ لابد أن يموت.
    Julio'nun izlenemeyen bir telefonu olmalı. Open Subtitles لابد أن " خوليو " لديه هاتف لا يتتبع
    Maalesef birisi size, Julio'nun değeri hakkında yanlış bilgi vermiş. Open Subtitles "لسوء الحظ، أحدهم منحكم معلومات خاطئة بشأن قيمة (خوليو)"
    Julio'nun servisi iyi değil. Open Subtitles طعام (خوليو) لا يحافظ على مذاقه
    Zavallı Julio'nun işi başından aşkın. Open Subtitles (خوليو) المسكين مشغول جداً.
    Bugün Julio'nun öğle yemeğini yiyeceğim. Open Subtitles سآكل غذاء (خوليو) اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more