Ve ne yazık ki susup Justine'nin hayatının paramparça edilmesini izlediğini yazdı. | TED | ولذك كتبت بسبب الخجل الذي أحست به بأنها أغلقت فمها وبقيت تشاهد حياة جوستين تنهار. |
Justine'nin ismi normalde ayda 40 kere Google'da aranıyordu. | TED | أتعلمون، كان يقع البحث عن اسم جوستين 40 مرة في الشهر. |
Hepimiz Justine'nin mahvedilmesinden dolayı çok heyecanlıydık ve utandıran beyinlerimiz öylesine basit yapıdaydı ki Justine'i uygunsuz bir biçimde mahveden birini mahvetmeyi başaramadık. | TED | لقد كنا كلنا متحمسين بتدمير جوستين، ويعتبر تفكيرنا المحرج بسيطا. حيث أننا لم نستطع التعامل مع فكرة تدمير حياة شخص الذي كان يدمر حياة جوستين على نحو غير لائق. |
Sonra Justine'nin işverenleri işin içine girdi: [@JustineSacco'nun twitiyle ilgili IAC: Bu yakışıksız, saldırgan bir yorum. | TED | وعندها تدخل العاملون مع جوستين: [ تغريدة الشركة على حساب جوستين: هذا تعليق مهين وعدواني. |
[@JustineSacco kariyerinin son twiti. #Üzgünümamaüzgündeğilim] Şİrketler işin içine girerek, Justine'nin mahvedilişi üzerinden ürünlerini satmayı umdular: [Bir dahakine uçak kalkmadan önce aptalca bir şey twitlemeyi planlıyorsanız, @Gogo ile uçtuğunuza emin olun!] (Gülüşmeler) O gece birçok şirket iyi para kazandı. | TED | [ جوستين ساككو التغريدة الأخيرة من حياتك المهنية. SorryNotSorry# تدخلت المنظمات، أرجو أن تبيع منتجاتها، على خلفية تدمير جوستين: [في المرة القادمة عندما تخططين لكتابة تغريدة حول شيء غبي قبل الإقلاع تأكدي من أنك على متن رحلة Gogo@!] (ضحك) جنت الكثير من الشركات مالا كثيرا في تلك الليلة. |