- Demek öyle. Torben'la bir ön görüşme yaptım. Domuz hikayesini Juul Ve Friis'e koyabilirmiş. | Open Subtitles | توربن يقول ان خبر الخنازير قد يتم نقاشه في برنامج يول وفريس |
Juul Ve Friis'in yarınki bölümünü buna ayıracağız. | Open Subtitles | سنقوم بتغطية الخبر في برنامج يول وفريس |
6 haberlerine koyalım sonra da Juul Ve Friis'te tartışırız, tamam mı? | Open Subtitles | ونتبعها في برنامج يول وفريس. |
- Tabii ki yaparız... Hikayeyi yayınlayalım, yeter. Yayınlayalım, sonra da Juul Ve Friis'te Ravn'a söz hakkı veririz. | Open Subtitles | نذيع الخبر بالاخبار ونتبعه في برنامج يول و فريز |
- 8.30'da. - Aynen. Juul Ve Friis'te de devamını getiririz. | Open Subtitles | وسنتبعه في برنامج يول و فريز |
Bu gecelik bu kadar. Teşekkür ederiz. Juul Ve Friis'ten bu kadar. | Open Subtitles | -كان هذا يول و فريز |