"kâseleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • جامات
        
    • الأوعية
        
    • أوعية
        
    • أطباق
        
    • نزلات
        
    • طاسة
        
    Madem bu Gazap Kâseleri oluyor bir yerlerden kâse falan mı çıkacak? Open Subtitles إن كانت هذه جامات الغضب الإلهيّ فماذا؟ هل ستظهر في وعاء في مكان ما؟
    Kilisedeki Gazap Kâseleri resminin üzerinde "2LOT" yazıyordu. Open Subtitles مدوّن على لوحة "جامات الغضب الإلهيّ" في الكنيسة "ق. د. ح2"
    Kaseleri ben aldım Sen tencere ve tavaları al. Open Subtitles . أنا سأحضر الأوعية . وأنتم أحضروا القدور و المقالي
    Kaseleri getir. * (bowl) Open Subtitles أحظري الأوعية، أعحظري الأوعية.
    Bunlar öyle sıradan salata Kaseleri değil. Bunlar birinci kalite hediyeler. Open Subtitles أعني, هذه أوعية للسلطة لا ترسل عبر البريد إنها الهدايا الأولى
    Herşeyi olan bir adama göre küçük Kaseleri var. Open Subtitles لرجل لديه كل شيء ، لديه فقط أوعية صغيرة آسف
    Salata Kaseleri, ağaç tepsiler, erkek mücevher kutusu... Open Subtitles عده ألعاب خشبية أطباق السلطة ,صواني خشبية , صناديق مجوهرات الرجال
    Gazap Kâseleri'nden kalmış olabilir mi? Open Subtitles هل تعتقد انها تعود لمسرح جريمة نزلات الغضب
    Bir büyük, bir orta boy, bir de minik Kaseleri varmış. Open Subtitles كان عندهم طاسة كبيرة، وطاسة متوسطة وطاسة صغيرة
    Gazap Kâseleri. Bir sonraki tablo. Open Subtitles "جامات الغضب الإلهيّ"، المشهد التالي
    Üç tabloları kaldı. Gellar'ın defterine göre sırada Gazap Kâseleri var. Open Subtitles لديهما ثلاثة مشاهد لإكمالها، ووفق دفتر (غلر)، جامات الغضب الإلهي هي التالية
    Gazap Kâseleri nerede peki? Open Subtitles -فأين جامات الغضب الإلهيّ إذًا؟
    Gazap Kâseleri. Open Subtitles جامات الغضب الإلهيّ
    Kaseleri getir. Open Subtitles -لا أوعية، بدون أوعية . -أحظري الأوعية .
    Kaseleri bırakıyorum. Open Subtitles سوف أترك الأوعية.
    Ama onun hayatını düşününce, 1970'ler İngilteresinde bir Karayipli yaşamını betimlemek çok kolaydı. Plastik meyve Kaseleri, polistiren tavan döşemeleri, teslimat sırasında gelen şeffaf kılıflar içinde kanepeler. TED ولكن في استحضار حياته، كان شيئا عاديًا جدًا أن تصور حياة شخص كاريبي في إنجلترا في السبعينات مع أوعية فاكهة بلاستيكية و أجزاء سقف من البوليسترين وأرائك مغطاة بالكامل بذلك الغطاء الشفاف الذي تباع به
    Pirinç Kaseleri, tabaklar ve çömlekler. Open Subtitles أوعية الرز والأطباق وقدور الطبيخ
    Olmaz, annemin özellikle kendi amacına benzeyen Kaseleri sevmediğini söylediğini hatırlıyorum. Open Subtitles لا، أتذكر تحديد أمي وهي تقول أنها لا تحب أطباق لأشياء على شكل تلك الأشياء
    - Hangi Kaseleri? Open Subtitles -أي أطباق ؟
    Ayrıca Gazap Kâseleri'nden aldığımız örneklerin bazılarıyla da uyuyor. Open Subtitles و هي تتطابق مع بعض العينات التي اخذناها من مسرح جريمة نزلات الغضب
    Bir büyük, bir orta boy, bir de minik Kaseleri varmış. Open Subtitles كان عندهم طاسة كبيرة، وطاسة متوسطة وطاسة صغيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more