Devamlı peçetelere, gazete köşelerine çizim yapardın. | Open Subtitles | كنت دائما ترسمين في المنجيل و في زوايا الجريدة |
Benimle ilk bağlantı kurduğunuzdan beri zihnimin ücra köşelerine düşüncelerinizi göndermeniz böylesine görüntülerle ve fikirlerle beni baştan çıkarmanız... | Open Subtitles | نقالاً أفكاركَ إلى زوايا عقلي إغائتي بصور رائعة, أفكار رهيبة |
Ron modeli yapıyor, sonra da biz şeker süslerimizi ofisin köşelerine yerleştiriyoruz. | Open Subtitles | رون ، سيقوم بصنع النموذج وعندها سنقوم بوضع جميع حلوى الزينة في في زوايا المكتب |
Sarayın ücra köşelerine küçük bir gezintiye çıkmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك لو اخذنا جولة حول الزوايا الأكثر ظلاماً في القصر؟ |
Sen kalp cerrahısın, insan vücudunun tenha köşelerine aşina değilsindir. | Open Subtitles | أعلم أنك طبيب قلب ولا تتعامل في أغلب الأحيان مع الزوايا المظلمة من جسم الإنسان |
Yıldızlar arasında çınlayan bir zil, yaratılışın bütün karanlık köşelerine kadar uzanmış. | Open Subtitles | جرس يدق بين النجوم ويدوي صوته في كل أركان الكون المظلمة |
Size eşi yeni Afganistan'dan gelmiş bir kadının hikayesini anlatabilirim, kadın iletişim denen şeyi canlandırmakta güçlük çekiyor, bu yüzden evin bazı köşelerine "Bana geri dön. Becerebildiğinde beni bul." | TED | و يمكنني إخباركم عن امرأة كان زوجها قد عاد من أفغانستان حينها كانت تمر عليها أوقات عصيبة تبحث بها عن شيء يدعى حوار، وبذلك قامت بدس رسائل غرامية في أرجاء المنزل وكأنها تقول "هيا، عد لي |
Böylesi daha hızlı olur. Tamam, binanın uzak köşelerine bakalım. Bu en iyi şansımız olur. | Open Subtitles | حسناً، لنتحقق من زوايا المبنى، هذا أفضل خيار لدينا |
Ayrıca masaların ve sedyelerin köşelerine plastik korumalar koyun. | Open Subtitles | و وضع العازل البلاستيكي على اي زوايا حاده على الطاوله او على النقالات. |
Kırlangıç kuyruğu tekniğiyle karaceviz ağacından köşelerine tutturulmuş zebraağacı odunundan yapıldı. | Open Subtitles | إنّه مجموعة من مربعات الخشب المخطط محاذيةً لهذه الأعمدة القائمة على زوايا الجوز الأسود .. |
Bebek doğmadan önce vajinasının köşelerine çocuk koruması taktırmalı. | Open Subtitles | هي عليها ان تأمن زوايا مهبلها قبل ان تخرج تلك الطفلة |
Kuşatmanın köşelerine yüklenip yarmaya çalışalım! | Open Subtitles | جهزوا البوراي لنقدم بهجوم مضاد ! سنقوم بإختراق زوايا الطوق الذي فرضه الجيش ونقوم بالهرب |
Caddelerdeki köşelerine ne oldu? | Open Subtitles | ماذا عن زوايا الجادَة ؟ |
Kahve masasının sivri köşelerine koruma gerekiyor ve bütün sivri uçlu cisimleri Yasmine'in ulaşabileceği yerlerden uzak tut, tamam mı? | Open Subtitles | ما زلت بحاجة إلى حاميات زوايا لطاولة القهوة ودعي جميع الأغراض الحادة بعيداً عن متناول (جازمين) حسناً؟ |
Evet, kanepenin köşelerine kaçan kırıntıları alırsın. | Open Subtitles | لكنّها مخصّصة لشفط المهملات من الزوايا وأعلى الأريكة، |
İnternetin gizli köşelerine giden yolda öncü oldular. | Open Subtitles | ولقد كانوا رواد الطريق إلى الزوايا الخفية للإنترنت |
WellZyn'ın araştırmaları onu ahlâkın karanlık köşelerine sıkıştırdı. | Open Subtitles | "بحث له بمختبرات "ويلزاين قادة إلى بعض الزوايا الأخلاقية المظلمة |
Evrenin karanlık köşelerine ışık tutmak. | Open Subtitles | تسليط الضوء على الزوايا المعتمة للكون |
Yol göstericinin sinyali dünyanın en karanlık köşelerine kadar ulaşacak. | Open Subtitles | صفارة أستدعاء المنارة سيتم سماعها الأن في أعماق كل ركن من أركان العالم |
3 ay boyunca, ...seni zihnimin en karanlık köşelerine ittim. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}لبثت 3 أشهر أزج بك في أحلك أركان عقلي. |
Veya size Dubuque, İowa'da kampüsünün köşelerine aşk metupları bırakan ve ertesi gün çabalarının bir çığ etkisi oluşturup, sokağa çıktiğında ağaçlardan sarkan, çalılara yerleştirilmiş, bankların üzerinde mektuplar gören kızın hikayesini anlatabilirim. | TED | أو قصة فتاة قررت أن تترك رسائل غرامية حول الحرم الجامعي في دوبوك، ايوا، لتجد بعدها جهودها تلك قد انتشر أثرها في اليوم التالي، حين كانت تمشي في ساحة الكلية ووجدت رسائل غرامية متدلية من الأشجار، تم دسها بين الشجيرات والمقاعد الخشبية |