Bugünkü gibi değildi. Köşeye kadar birlikte yürüsen şanslı sayılırdın. | Open Subtitles | ليس كهذه الآيام، ستكونين محظوظة لو صاحبت أحد إلى الزاوية. |
Sabah kahvaltılarını ettikten sonra, kaldırımdan Köşeye kadar yürüdüler ve büyük mavi bir otobüse bindiler. | Open Subtitles | بعد فطور جميل تمشوا في الطريق إلى الزاوية حيث ركبوا حافلة زرقاء كبيرة |
Bari şu Köşeye kadar git de görebilelim. | Open Subtitles | أرجوك، اقترب إلى الزاوية على الأقل حتى نستطيع الرؤية. |
Sokaklara bak, ayaklarını izliyor, yavaşça uzaklaşıyor gibi, gün ışığı Köşeye kadar rehberlik ediyor. | Open Subtitles | انظر إلى الشوارع، تراقب قدميك وهي تمشي ببطء بعيدا ضوء الشمس يرشدك إلى الزاوية |
Sokaklara bak, ayaklarını izliyorlar, yavaşça uzaklaşıyorlar gibi, gün ışığı Köşeye kadar rehberlik ediyor. | Open Subtitles | أنظر إلى الشوارع تراقب قدميك وهي تمشي ببطء بعيدا ضوء الشمس يرشدك إلى الزاوية |
Ayağa kalkıyor, Köşeye kadar yürüyor, titriyor, | TED | يستيقظ، يمشي إلى الزاوية ويرتعش |
Köşeye kadar yarışalım. - Yürüyelim. Koşmak yok. | Open Subtitles | سأسابقك إلى الزاوية مشيا وليس جريا |
Köşeye kadar araca ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد فقط أن توصلوني إلى الزاوية |
Köşeye kadar gideceğiz... | Open Subtitles | سنوصلها إلى الزاوية... |