Denedim ama beni köşeye sıkıştırdı, mazeret bulmaya başladım. | Open Subtitles | - حاولت - لكنه حاصرني وبدأت في اختلاق الأعذار |
Diana, Anderson beni köşeye sıkıştırdı ve mermim bitmek üzere. | Open Subtitles | ديانا) ، لقد حاصرني (اندرسون) ونفذت مني الذخيرة) |
Pekâlâ çete, üniversitedeki dostlarımız bizi köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | حسناً يا جماعة ، أصدقاؤنا في الجامعة قد وضعونا مو موقف صعب |
Beni çok fena köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | وضعني في موقف صعب. |
Tilki Jackson Kaufman'ı köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | (جاكسن الثعلب) ستأخذ (كوفمان) الى مخزن الحطب ياقوم |
Kapıyı tekmelediğinde beni köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | لقد زججت بي بمأزق في لحظة ركل الباب |
Ondan çok hoşlanmıyorum ama akşam yemeği için beni köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | لا أحبها لتلك الدرجة، لكنها حاصرتني بعشاء |
Diana, Anderson beni köşeye sıkıştırdı ve mermim bitmek üzere. | Open Subtitles | ديانا) ، لقد حاصرني (اندرسون) ونفذت مني الذخيرة) |
- Beni köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | لقد حاصرني يا رجل. |
Beni köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | .لقد حاصرني |
- köşeye sıkıştırdı beni. | Open Subtitles | لقد حاصرني |
Castle, beni fena köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | اسمع يا (كاسل)، لقد وضعني في موقف صعب. |
- Kendini köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | -وضع نفسه في موقف صعب |
Tilki Jackson Kaufman'ı köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | (جاكسن الثعلب) ستأخذ (كوفمان) الى مخزن الحطب ياقوم |
Kapıyı tekmelediğinde beni köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | لقد زججت بي بمأزق في لحظة ركل الباب |
Otoparkta beni köşeye sıkıştırdı ve çantayı verdi. | Open Subtitles | لكن ربما بسبب الذنب حاصرتني في المركن |