"köklü" - Translation from Turkish to Arabic

    • جذرية
        
    • جذور
        
    • الجذرية
        
    • الجذري
        
    • عريقة
        
    • جذري
        
    • جذريا
        
    Tıbbi değişiklikler, köklü hormon terapileri. Open Subtitles تغييرات جراحية، ومعالجة جذرية بالهرمونات.
    Tatlım, biliyorum bu gözlükler köklü yeni bir teknoloji ve ölçülü bir şekilde takılmalı. Open Subtitles ،اسمعِ عزيزتي أعلم أن هذه النظارات هي تكنولوجيا حديثة جذرية .ويجب ارتداءها باعتدال
    O, daha çok firmayı büyüyen bir ilişki için yapar Daha köklü ve sağlam olur. Open Subtitles يجعل العلاقة تنمو بثبات أكثر، تتأصل جذور أعمق
    Protestan Reformasyonunun daha köklü değişikliklerini reddederek, halkının dini geleneklerinin çoğunu sürdürmesine izin verdi. TED وبرفضه الكثير من التغييرات الجذرية للإصلاح البروتستانتي، سمح لشعبه أن يحافظ على أغلب تقاليده الدينية.
    Kaza geçirdiğim zaman kitle kaynak ve köklü işbirliği gibi sözcükler ortada yoktu. Ama kavram doğru çıktı -- TED لم يكن لدينا مصطلحات مثل حشد المصادر والتعاون الجذري عندما حدث لي الحادث ولكن الفكرة كانت موجودة
    Ondan değil. Sen köklü bir üniversiteyi hak ediyorsun. Open Subtitles الأمر ليس كذلك ، إنه فقط أنكى يجب أن تنتمين لجامعة جيدة و عريقة
    MTT: Bu, elbette Opera'nın doğuşuydu, ve gelişmesi müziği köklü yeni bir yöne koydu. TED هذه بالطبع كانت بداية مولد الاوبرا و تطورها أدخل الموسيقى في تطور جذري جديد
    Yeni sağlık yasası, yaklaşmakta olan yaşlılık dalgasını görmezden geliyor. Sadece bakım için harcadığımız parayı değil, bakım şeklindeki yapmamız gereken köklü değişiklikleri ve bunları nasıl ödeyeceğimizi de görmezden geliyor. TED فواتير الإرتقاء بالصحة تتجاهل بقدر كبير وقائع موجة كبر السن القادمة, و التبعات التي يجب أن نعمل لتغييرها ليس فقط في طريقة الدفع للرعاية, و لكن لإيصال الرعاية الصحية بطرق مختلفة جذريا.
    Başımıza gelenlerden sonra hayatımda bazı köklü değişiklikler yapacağım... Open Subtitles بعدما خرجنا بسلام. سأقوم بتغييرات جذرية في حياتي.
    Ben, gayet iyimser bir halde, bu krizin Yunanistan, Avrupa ve dünya adına kurumlarımızda köklü demokratik dönüşümler yapmak için bir fırsat olmasını ummuştum. TED أنا و بتفاؤل مفرط تمنيت أن هذه الأزمة ستكون فرصة لليونان و لأوروبا و العالم ، لعمل تحولات ديمقراطية جذرية داخل مؤسساتنا
    Burada köklü değişiklikler yapmalıyız. Open Subtitles يجب أن نقوم بتغييرات جذرية هنا
    Çünkü köklü bir fikrim var. Open Subtitles لأن لديّ فكرة جذرية
    Onları toprağa ekeriz ve kocamaman köklü, kocaman ağaçlar olmalarını izleriz. Open Subtitles نحن نزرعها في الارض ونراقبها وهي تنمو الى ان تصبح اشجارا كبير ذات جذور راسخة
    Kültürünüz çok daha eski ve köklü, buna büyük saygı duyuyorum. Open Subtitles حظارتكم أكبر بكثير ولديها جذور عميقة, وأنا أراها كذلك
    Nick,sanırım bu Nebojsa gerçekten köklü aileden,tamam mı? Open Subtitles نيك , انا اعتقد ان نيبوجا له جذور عميقة حسنا؟
    Dün gece, bir avuç tavuğun üzerine, hayatımda köklü değişikliğe ihtiyaç olduğunu söyledim. Open Subtitles الليلة الماضية وعلى أثر تناول عشاء من الدجاج قلت لها .. إن حياتى تحتاج إلى بعض التغييرات الجذرية
    Dinle seni uyarmalıyım - Oldukça köklü bir kaç tıbbi prosedüre geçirdi. Open Subtitles اسمع يجب أن أحذرك، لقد خضع لبعض برامج العلاج الجذرية
    Yalnızca köklü sebzeler yetiştirebiliyordu, havuç, yabani havuç, turp. Open Subtitles كان باستطاعتها فقط زراعة الخضروات الجذرية.. الجزر الأبيض, والجزر, الفجل.
    Eğer ileri seviyede bir köklü işbirliği olmasaydı burada duruyor olamayabilirdim. TED لم اكن لأقف هنا اليوم لولا التعاون الجذري الفعّال
    Bu köklü değişimin sonuçları her yerde hissedilecektir. TED سيشعر الجميع بنتائج هذا التغيير الجذري.
    - Ben güvercin Lofty Tadeous Velington. Ben köklü ve onurlu bir güvercin ailesinden geliyorum. Open Subtitles أنا ـ لوفتي ـ الحمامة المحاربة سليل حمامات محاربة عريقة
    Diğer bir açıdan ise, bu, elektronik sağlık kaydının sabit bir teşhis bilgi havuzundan bir sağlık desteği aracına köklü dönüşümü. TED ومن جهة أخرى، انه تحول جذري في السجل الطبي الإلكتروني من مستودع ثابت من المعلومات التشخيصية لأداة لترويج الصحة.
    Ve eğer bu değer biraz bile farklı olsa, etrafımızdaki dünyada köklü değişiklikler yapmış oluruz. Open Subtitles يحتاج إلى هذه القيمة الدقيقة للغاية وإذا كانت القيمة تختلف حتى بمقدار بالغ الصغر فإننا نغيير جذريا ما يبدو عليه العالم من حولنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more