"köpük" - Translation from Turkish to Arabic

    • رغوة
        
    • الرغوة
        
    • فقاعات
        
    • الفقاعات
        
    • بالرغوة
        
    • الفقاعة
        
    • الرغوه
        
    • برغوة
        
    • رغوه
        
    • فقاعة
        
    • رغوةِ
        
    • زبد
        
    • القبّعة
        
    • الفوم
        
    • بترغية
        
    Miley Cyrus merkezi saate göre saat 18.00 gibi köpük parmakla seks yaptı. Open Subtitles مايلي سايرس حظت بعلاقة جنسية مع إصبع رغوة في السادسة مساءً بتوقيت الوسط
    Bu proje fikri, birkaç ay önce arkadaşlarımın Orta Amerika gezileri sırasında, sahillerin strafor veya genleştirilmiş polistiren köpük ile çöplüğe dönmesini gözlemlemeleri ile ortaya çıktı. TED لذا بدأت فكرة هذا المشروع كلها قبل بضعة أشهر، عندما قام اثنان من زملائي بنزهة إلى أمريكا الوسطى وشاهدوا الشواطئ المغطاة بالستايروفوم أو رغوة البوليستيرين المطرّقة.
    Frei Otto, Mannheim Konser Salonunu vücuda getirmek için köpük balon şemalar ve modeller kullanmaya başlıyordu. TED كان فراي أوتو يبدأ في استخدام رسوم فقاعة الرغوة ونماذج فقاعة الرغوة لتوليد تصميمه لقاعة حفلات مانهايم.
    Boğulma kurbanları, genelde köpük tabakası dediğimiz fiziksel tepkiyle tanımlanır. Open Subtitles غرق الضحايا يكون في بعض الأحيان رد فعل طبيعي والمعروف بإسم فيلم الرغوة
    köpük banyoları, hayat dolu sabahlar ve ay ışığı içeride ise, buz gibi bir soğuk! Open Subtitles فقاعات الحمام, الصباح الندىّ وضوء القمر وداخلهن برود قاسى ازرق
    Beni heyecanlandıran şeyler, mum ışığında yemek beni güldüren erkekler, köpük banyosu ve sabaha kadar çılgınca sevişmek. Open Subtitles واشعر بالاثارة , عندما اذهب للعشاء على اضواء الشموع واحب الرجل الذى يجعلنى اضحك احب دش الفقاعات وغايتى فى الحياة
    Evet, ama ağzının kenarında köpük falan göremedim. Open Subtitles نعم، مع بإِنَّني لَمْ أَرى أيّ رغوة في زوايا فَمِّها، تود.
    köpük banyosu, giysi deneme, başının üstüne kitap koyup yürüme. Open Subtitles حمام مع رغوة ، قياس الثياب تمشي وهي تضع كتابا على رأسها
    Ağzındaki yaprakları, paket kağıtlarını temizlediğimde ciğerlerinden kanlı köpük boşaldı. Open Subtitles بعدما نظفت الأوراق ومسحت فمه رغوة بع الدم هاجت من رئتيه مما يعني
    Ağız çevresindeki kanlı köpük, akciğer ödemi belirtisi. Open Subtitles رغوة دامية حول الفم تشير تشير إلى تقعر رئوي
    Bu köpük genellikle çiçek arajmanlarında kullanılır. Open Subtitles الرغوة إستعملت حصرياً في الأمور النباتية
    Ticari köpük izolasyon maddesi, tekerleklerinizin dayanıklılığını arttıracaktır. Open Subtitles الرغوة العازلة المتوفرة في الأسواق ستبقي عجلاتك صالحة لحين خروجك من الخطر
    Hayır. çokça köpük, çokça köpük. Open Subtitles لا ، الكثير من الرغوة، الكثير من الرغوة.
    Ama köpük partisi ve çıplak yüzme vardı. Open Subtitles ولكن حفلة الرغوة كانت جزءا من الرحلة وكذلك السباحة العارية
    Hemen köpük banyosuna gireceğim ben. Open Subtitles أفهم قصدك.. انا بنفسي ذاهبة مباشرة الى حمام فقاعات
    Eve gidip, uzun bir köpük banyosu yapacağım. Open Subtitles عائدة إلى البيت الآن وآخذ فقاعات الحمام اللطيفة
    Okaliptüslü köpük banyosu yapan başka birini tanıyor musun? Open Subtitles تَعْرفُ أي شخص آخر حول هنا مَنْ تَستعملُ فقاعات الحمامُ كالبتوسِ؟
    Yukarıda bir tenis raketim var. köpük banyosu yaparken kullanıyorum sadece. Open Subtitles لديَ مضرب لكرة التنس بالأعلى ولا أستخدمه إلا في الحمام لإبعاد الفقاعات عني
    köpük banyosu yaparken kollarıma böcek ilacı sıkacağım. Open Subtitles آخذ حمام الفقاعات بينما أرش أذرعي بطارد البق
    Hizmetçisi köpük banyosunu hazırlıyor. Open Subtitles تقوم خادمتها يتحضير حمام لها بمغطس مليئ بالرغوة
    Evet. Hocam 'İhtiyar köpük Surat' şöyle derdi: Open Subtitles أجل, كما كان يقول مدرسي, صاحب وجه الفقاعة العجوز
    Evet, şöyle siyah köpük biriken çok fazla içecek yok. Open Subtitles لا يوجد شراب يغذي الرأس بشكل رائع مثل الرغوه السوداء
    köpük eldivenlerim de geçen gün bittiğinden bilemedim, seni yemeğe çıkarayım mı? Open Subtitles لن أعود أجري برغوة على أصابعي لهذا.. لا أعلم هل أستطيع أصطحبكِ للعشاء أو شيئاً ما ؟
    köpük ve egzotik tatlar olmasın. Open Subtitles لا رغوه لا قرفه لا نكهات غريبه
    Deterjan laboratuarında köpük partisine onay verilmedi. Open Subtitles حزب رغوةِ في مختبر منظّفِ، لَيسَ مصدّقَ.
    Ağzında köpük mü gördün, Fare Adam? Open Subtitles هل رأيته يصدر زبد من فمه ياأيها الرجل الفأر؟
    Beyaz köpük Körfezi'ne gidiyoruz. Open Subtitles حافظوا على وجهتكم نحو "خليج القبّعة البيضاء"
    80lerde başladı ama başlangıçta, makineler bir köpük bloğundan çok çok kırılgan bir model oyuyorlardı ve bu modelin gerçek hayatta hiçbir kullanışlılığı yoktu. TED بدأت في الثمانينات، لكن في البداية كانت جهاز ينحت في كتلة من الفوم نموذج كان هش و ضعيف جدا و غير صالح لأي استخدام
    Hızlı ve riskli daha iyi. Akciğere köpük doldur. Open Subtitles إحتمالات السرعة والمجازفة أفضل قم بترغية رئتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more