Babamın doktorları sevmediğini biliyorum ama o bir köpek değil. | Open Subtitles | أعرف أن والدي يكره الأطباء لكنه ليس كلباً |
köpek değil bu. Kemirgene benziyor. | Open Subtitles | هذا ليس كلباً ،يبدو أنه من القوارض |
köpek değil o; köpek kılığına girmiş bir sırtlan. | Open Subtitles | هذا ليس كلباً انه وحش على شكل كلب |
Çocukların seni sevmesini istiyorsan yavru bir köpek al, aktör bir köpek değil! | Open Subtitles | اذا اردت ان يحبك ابنائك, فاحصلي علي جرو و ليس كلب مدرب ليفعل ذلك. |
Bu köpek değil, bir vergi tahsildarının reenkarnasyonu. | Open Subtitles | هذا ليس كلب لكنه أمين الصندوق الكبير |
Artık bildiğimiz eski köpek değil ve benimde buna alışmam lazım. | Open Subtitles | إنه ليس الكلب الذي اعتاد أن يكون عليه وسيكون على الإعتياد على ذلك |
Bu çok fazla. Ve biliyor musunuz, ben bir köpek severim ama bu bir köpek değil. | Open Subtitles | ولمعلوماتكم أنا محبه للكلاب ولكن هذا ليس كلبا |
Dört harfli bir kelime. köpek değil, ama... | Open Subtitles | 3 احرف ليست كلب لكن |
İngilizce ve İspanyolca olarak görebilirsin. Ve adamım, bu köpek değil. | Open Subtitles | كما أن هذا ليس كلباً يا صديقي إنه حصان |
Deliren köpek değil. | Open Subtitles | ليس كلباً مسعوراً |
Hayır. Virgil köpek değil. | Open Subtitles | لا ، فيرجل ليس كلباً |
Bu uslu bir köpek değil. | Open Subtitles | انه ليس كلباً لطيفاً |
Ve bu uyuz köpeği buraya getirmekten vazgeç! O uyuz bir köpek değil. | Open Subtitles | إنه ليس كلباً جربان، (جيف) سمي على اسم (توماس جيفرسون) |
Başıboş bir köpek değil, biliyorsun. | Open Subtitles | هو ليس كلباً ضالاً, هل تعلم؟ |
"O bir köpek değil, o bir keseli sıçan! Suratını yalatmayı kes!" Neden? | Open Subtitles | هذا ليس كلب انه حيوان أبوسوم لا تجعله يلعق وجهك ... |
- Bu bir köpek değil, bu Danua. - Yanlış. | Open Subtitles | ـ هذا ليس كلب بل دان العظيم ـ خطأ |
- Pekâlâ, ver artık. Bu kadar yeter. At bu, köpek değil. | Open Subtitles | حسنا أعده هنا هذا كاف، إنه حصان ليس كلب |
Bu sıradan bi köpek değil yani | Open Subtitles | -اذن, ليس الكلب , انه فقط أنت يمكنني ان اشرح |
O zaman köpek değil, onlar uyutulmalı! | Open Subtitles | اذن هم من يجب ان يقتلوا, و ليس الكلب! |
Örneğin bu, köpek değil. | Open Subtitles | هذا , على سبيل المثال ليس كلبا |
- köpek değil kız. | Open Subtitles | - هي ليست كلب . |
Ayrıca, dostum, bu bir köpek değil. Lanet olasıca bir at. | Open Subtitles | ـ بالإضافة يا صديقي ، هذا ليس بكلب و إنما حصانٌ لعين |
Castle, bunlar köpek değil. Üniversite öğrencileri. Ne bekliyordun ki? | Open Subtitles | ليسوا كلاب يا (كاسل)، إنّهم طلاّب جامعة، ماذا توقعت؟ |
Kızıl Köpek sıradan bir köpek değil, Bay Cribbage. | Open Subtitles | الكلب الأحمر لَيسَ كلب عادى السّيد كريباج. |
Evet, ama bunu köpek değil,sen yaptın. | Open Subtitles | نعم، ولكن الكلب لم يفعل ذلك، فعلت. |