"köpekleriyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • كلاب
        
    • كلابها
        
    • بكلاب
        
    • بكلابه
        
    Evcil hayvanlar bölümüne git. Av köpekleriyle ilgili kitabı karıştır. Open Subtitles اذهب لساحة الحيوانات الأليفة ابحث في كتاب كلاب الصيد
    köpekleriyle birlikte gece vakti tepelere giderdik tilkiyi aramaya. Open Subtitles فذهبنا مع كلاب صيده فوق التلال بالليل نبحث عن الذئاب
    Eğitilmiş ninja köpekleriyle aynı çakra akışına sahipler. Open Subtitles لديه نفس تدفق شاكرا كلاب النينجا المدربة
    Mesela Martha Stewart. Çok zengin ve köpekleriyle mutlu mesut yaşıyor. Open Subtitles انظرى الى مارثا ستيورات انها غنيه وتنام مع كلابها
    Narkotik köpekleriyle gelmeleri senin suçun deðil ki hem. Open Subtitles وليست غلطتك أنهم أتوا بكلاب مخدرات
    Tamam. Onun köpekleriyle bir yıl ilgilenmeliydim. Open Subtitles كان علي الاعتناء بكلابه لمدة عام حاولت ارتداء بدلة واقية من العض
    Kadavra köpekleriyle yeraltı radarı getirtelim. Open Subtitles حسناً لنحضر كلاب الجثث ورادار أختراق الأراضي
    Çok sevilen Galli Lordun kızı, İngiliz savaş köpekleriyle yatağa giriyor. Open Subtitles إبنةٌ لويلزي مخلص تكون مع كلاب حراسة إنجليزيين.
    Arama köpekleriyle geliyor, ne zaman geleceğini sorarım. Open Subtitles حسناً، في طريقه مع كلاب البحث، لكني سأتحقق من الوقت المُقدّر لوصوله
    Bomba köpekleriyle çalıştım. Open Subtitles لقد عملت مع بعض كلاب المتفجرات.
    En iyi takipçileri,en ufak izleri takip eden polis köpekleriyle.. Open Subtitles لقد بعثنا كلاب الشرطة
    Stone Cold Steve Austin'in köpekleriyle tavşan avlamak için çiftliğe gitmemişti. Open Subtitles إنه لم يذهب حقاً للمزرعة لإصطياد الأرانب مع كلاب (ستون كولد ستيف أوستن)
    HPD arama köpekleriyle yolda. Open Subtitles الشرطة معهم كلاب البحث
    Bak Martha Stewart'a. Zengin ve köpekleriyle uyuyor. Open Subtitles (أنظُري الى (مارثا ستيوارت أنها غنية ولكنها تنام مع كلابها
    Eskiden ben bir çocukken, babam kızak köpekleriyle Yukon'a gitmişti. Open Subtitles عندما كنت شابّ، ذهب ابى بكلاب الزلاجات الى (يوكون).
    Kim, köpekleriyle birlikte gündelik ziyaretlerini yapıyordu. Open Subtitles (كيم) قام بزيارتنا يوميًا بكلابه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more