Evet, ya ondan ya da köprü altında bir yabancıyı becermek cazibesini kaybetmiştir. | Open Subtitles | أجل, أو بسبب الجاذبيه تنام مع غريب تحت الجسر, وتجده ميتاً في الصباح |
Dene de gör, köprü altında bulursun kendini. | Open Subtitles | حاول فعل ذلك لأنه سينتهي بك الأمر في النوم تحت الجسر |
Bugün, işten çıkınca plajın yanında, köprü altında buluşalım. | Open Subtitles | اليوم بعد العمل مباشرة تحت الجسر ، قرب نادى الشاطئ |
Ya da Altın Geçitli köprü altında mükemmel romantik bir şeyler olur. | Open Subtitles | أو إنه يمكن أن يؤدى إلى أكمل لحظة رومانسية تحت جسر جولدنج |
Siz beyler kayıp mı oldunuz yoksa köprü altında bir yerde sevişmeye mi daldınız? | Open Subtitles | هل تهتم يا شباب أو توقفتم للعبث تحت جسر بمكان ما؟ |
Konserve fasulye o kadar da kötü değildir tabii bir köprü altında aylakların kralıyla birlikte bir varilin üstünde pişirildiği sürece. | Open Subtitles | الفول المعلب ليس بذلك السوء طالما انك تطهيهم فوق نار بدائية تحت جسر مع ملك المشردين |
Birkaçı intihar eder, Diğerlerinin sonu köprü altında, kendini içkiye vermek olur. | TED | البعض ينتحرون، والبقية ينتهي بهم المطاف تحت الجسور ويبدؤون الشرب... |
Anladığım kadarıyla hepiniz köprü altında takılıyormuşsunuz. | Open Subtitles | على حسب فهمي أنتم يا رجال كنتم تتسكعون تحت الجسر |
Ayı, yiyeceğini karanlık ve soğuk olan bu köprü altında depolamış. | Open Subtitles | الدببه تقوم بتخزين طعامها تحت الجسر هنا, حيث الظلام والبرد. |
Ama itiraf etmeliyim, o gece köprü altında yaşananlar aklıma takıldı. | Open Subtitles | ولكنني سأعترف، تلك الليلة تحت الجسر لا أزال أفكر بها |
Sadece önceki gece , köprü altında uyurken şimdi burada dünyanın en büyük gemisinde siz saygın insanlarla şampanya içiyorum. | Open Subtitles | في الليلة التالية أنام تحت الجسر الآن أنا على أعظم سفينة في العالم . . |
köprü altında yaşayıp keçileri ürkütmelisin. | Open Subtitles | يجب ان تعيش تحت الجسر وترعب الماعز |
Geri kalanların hepsi köprü altında yaşamaya mahkum edilmeli. | Open Subtitles | والباقي يبدون وكأنهم يعيشون تحت الجسر. |
"Hadi köprü altında takılalım" tarzı karizma kız değildim. | Open Subtitles | أنا لم أكن من نوع "فتاة التنزه تحت الجسر" |
Bir gün arabasına atlayıp yola çıkıyor ve neden olduğu bilinmeyen bir şekilde köprü altında ölüyor. | Open Subtitles | ثم في أحد الأيام يركب شاحنة ويغادر مكانه ويموت تحت جسر من سبب لا يعلمه إلا الرب |
Sonra kendimi bir köprü altında bulmam an meselesi olur. | Open Subtitles | والأمر التالي سأجد نفسي تحت جسر في مكان ما |
Sınıf arkadaşların ödevle ya da köprü altında kafa bulmakla vakit doldururken. | Open Subtitles | حيث كان كل الآخرين إما عالقين في فروضهم أو معلقين تحت جسر ما ليدخنوا |
Cesedini Wapping'de bir köprü altında buldular. | Open Subtitles | وجدوا جثتها تحت جسر بجانب وبنغ |
Siz ikiniz köprü altında takılmak için çok tutucusunuz. | Open Subtitles | أنتما معقدان جداً للتسكع تحت جسر |
köprü altında uyumuş gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | يبدو وكأنكِ كنتِ نائمة تحت جسر |
Troller köprü altlarında yaşarlar-- okul köprü altında olmalı. | Open Subtitles | الترول بيعيش تحت الجسور يبقى المدرسة لازم تكون تحت جسر! |