körlemesine babasının peşinden koşan bir adama yenilmeyeceğim! | Open Subtitles | لن أخسر لشخص يمشي علي خطى أبيه وهو أعمى البصيرة |
Kanamayı durdurmak istiyorsunuz ama kanlı bir bölgede körlemesine klamp yapmak istemiyorsunuz. | Open Subtitles | إذا تريد إيقاف النزيف، لكنك لا تريد وضع الملقط بشكل أعمى في مكان النزيف. |
Bu işe körlemesine girmiyorum, ve bana zarar vermesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | انا لن افعل هذا بشكل أعمى ولكن أجعله يؤذيني |
Şimdi yumuşamaya kalkma! Seniz zayıflığın, babana ve kardeşine olan körlemesine nefretin. | Open Subtitles | إن ضعفكَ هو كُرهكَ الأعمى لأبيكَ وأخيكَ. |
Eğer sana bir konuda baskı yapıyorsa, körlemesine razı gelme. | Open Subtitles | إن كان يضغط عليك بشيء ما لا تلتزم بصورة عمياء |
körlemesine dalacağız. | Open Subtitles | سنهاجم كالعميان. |
Temelde bulutların arasında körlemesine uçacaksınız ve Barf'ın mümkün olduğunca gaz çıkarmasını sağlayacaksınız. | Open Subtitles | أساسا انت طائر ستصبح أعمى من خلال سحابة و دعونا مع شبكة قدر ممكن من الغاز |
Ameliyatı neredeyse hiç kan kullanmadan ve körlemesine yapacağız. | Open Subtitles | سوف نجري الجراحة بلا دم وبشكل أعمى دون تصوير |
Bir şekilde kör olduğumu filmin başından beri kör olduğumu filmi çevirmenin ve senin yardımınla körlemesine çektiğimi anlıyordu. | Open Subtitles | ...و كان يعرف بأني أعمى ...و بأني كنت أعمى منذ البداية و بأني كنت أخرج الفلم و أنا أعمى ...مع مساعدة المترجم |
Ben de biraz körlemesine atarım ama sen hedefi vurdun! | Open Subtitles | وأنا كذلك أعمى تقريباً, لكنكِ قد أصبتِ الهدف! |
körlemesine savaştım. | Open Subtitles | وقد قاومتُ لكن بشكلٍ أعمى |
Malibu'nun batısında bile güneş çekip gitmiş engin ve yorulmak bilmez denizi kendini sahile körlemesine kusması için bırakmıştı. | Open Subtitles | حتى في غرب (ماليبو)، الشمس قد غربت لتترك البحر الواسع الذي لا يتعب ليرتطم بالشاطيء على نحو أعمى |
Bu körlemesine bir buluşma. | Open Subtitles | هو فقط لقاء أعمى(أول) حسناً |
körlemesine hareket ediyorum. | Open Subtitles | أنا أطير أعمى |
Ritüellere ve otoriteye olan körlemesine itaate karşıydı. | Open Subtitles | وكان يحتج ضد الرضوخ الأعمى للتقاليد والسلطات |
Sakın bana bu olaya körlemesine atlıcağım deme. | Open Subtitles | لا تقولوا لي أنت تحلق الأعمى إلى هذا الشيء. |
Bu durumları eğitimli veya eğitimsiz uygulayıcıların körlemesine iğne yapmaları oluşturuyor. | TED | وأنها تأتي من مثل هذه الحالات حيث يكون لديك إمّا ممارسين مهرة أو غير مهرة، بصورة عمياء يقومون بحقن شخص ما. |
körlemesine birbirimizi destekleyip sonuçlarını görmezden gelemeyiz. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع الدعم بصورة عمياء وإهمال النتائج المحتملة |
körlemesine dalacağız. | Open Subtitles | سنهاجم كالعميان. |
körlemesine ilerlemiş oluruz. | Open Subtitles | -سنذهب، كالعميان |
Belki de vahşi köpekler gibi körlemesine peşlerinden gideceğinize biraz etrafınıza baksanız iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب عليكم ان تتوقفوا عن التصرف ككلاب تطارد ذيولها وتفكرون للحظة |