"kötü durumdaydı" - Translation from Turkish to Arabic

    • في حالة سيئة
        
    • كان مريضا
        
    • لقد كانت في حالٍ يُرثى لها
        
    Çok kötü durumdaydı ama nişanlın yaşamak istiyordu. Open Subtitles لقد كان في حالة سيئة لكن خطيبك كان يريد أن يعيش رأيت ذلك في عينيه
    kötü durumdaydı ama savaştı. Open Subtitles لقد كان في حالة سيئة لكنه قاوم ذلك
    Ama o da kötü durumdaydı.- Open Subtitles كلاّ، لكنّه كان في حالة سيئة أيضاً.
    kötü durumdaydı. Open Subtitles لقد كان مريضا
    kötü durumdaydı. Open Subtitles لقد كان مريضا
    - Hayır, geldiğinde kötü durumdaydı. Open Subtitles {\pos(192,240)} لا. لقد كانت في حالٍ يُرثى لها عند وصولها{\pos(192,240)}.
    - Hayır, geldiğinde kötü durumdaydı. Open Subtitles لا. لقد كانت في حالٍ يُرثى لها عند وصولها{\pos(192,240)}. إنها بأمان هنا{\pos(192,240)}.
    Bir yıllık izin kullanmamın sebeplerinden biri ailemle daha fazla vakit geçirmekti ve çok trajik birşey oldu yengem'de bağırsak düğümlenmesi oldu aniden bir gün acile götürdük ve o, o çok kötü durumdaydı. TED أحد الأسباب التي أخذت إجازتي من أجلها كان لقضاء المزيد من الوقت مع عائلتي، وهذا الشيء المأساوي حقاً حدث فيها حماتي، امعائها انسدت فجاة في احد الأيام وأخذناها إلى غرفة الطوارئ، وقد كانت في حالة سيئة حقاً.
    Paulina Lorca'yı ilk gördüğümde, çok kötü durumdaydı. Open Subtitles "عندما رأيت (بولينا لوركا) أول مرة، كانت في حالة سيئة جدًا".
    Söylemeyecektim ama çok kötü durumdaydı. Open Subtitles -لم أكن أريد إخبارك لكنه كان ... .. في حالة سيئة أنا قلق حقاً حياله
    Çok kötü durumdaydı. Open Subtitles لقد كانت في حالة سيئة
    Psikolojik olarak kötü durumdaydı. Open Subtitles كان في حالة سيئة
    Tanrım, o çok, kötü durumdaydı. Open Subtitles في حالة سيئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more