Hiçbirinin yaşadıklarını bana anlattıktan sonra kendini daha kötü hissettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن أي منهم قد شعر بالسوء بعدما تحدث معي عن تجربته. |
Özür dilemeyi pek beceremez ama kendini kötü hissettiğini anlamıştım. | Open Subtitles | ،لم يكن يعرف كيف يعتذر لكن يمكنني أن أقول انه شعر بالسوء |
Hiçbirinin yaşadıklarını bana anlattıktan sonra kendini daha kötü hissettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن أي منهم قد شعر بالسوء بعدما تحدث معي عن تجربته. |
Başından geçenleri bana anlattıktan sonra kimsenin kendini daha kötü hissettiğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ولا أعتقد أن أحدهنَّ قد شعرت بالسوء بعد أن تحدثت معي، عن تجربتها |
Sizin için nasıl kötü hissettiğini, bilhassa siz ikinizin ne güzel bir çift olduğunuzu. | Open Subtitles | في المقام الأول تحدثت عنكما وكيف كنتما زوجين رائيعن و كيف شعرت بالسوء لأجلك |
Kendini kötü hissettiğini biliyorum ama bu hiçbir şeyi düzeltmiyor. | Open Subtitles | أعرف أنك تشعرين بالسوء لكن هذا لن يصلح شيئاً لأنني حاولت |
Aslında bizi daha önce davet etmediği için kendini kötü hissettiğini söyledi ve görünüşe göre bizi daha iyi tanımak istiyorlar. | Open Subtitles | لقد قالت أنها شعرت بالسوء لأنهم لم يدعونا من قبل... ويبدو أنهم يريدوا... أن يتعرفوا علينا بشكل أفضل. |
Geçen geceyi iptal etme konusunda... kötü hissettiğini ve telafi etmek için öldüğünü söyleme. | Open Subtitles | لا تقولين لي أنك تشعرين بالسوء حول إلغاء تلك الليلة والأن تستميتين لتعويضي. |
Ona yalan söylediğin için kötü hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنك تشعرين بالسوء للكذب عليه |
Bak, olanlar yüzünden ve Lily'nin yaptıklarından dolayı kötü hissettiğini biliyorum; ama bu adamın geçen altı ayını sana zarar vermek için harcadığını aklından çıkaramazsın. | Open Subtitles | أتفهم أنك تشعرين ... بالسوء تجاه ما حدث ( وتجاه ما فعلته ( ليلي ... لكن لا يمكنك أن تنسي أن هذا الشخص قضى الست شهور الماضية في محاولة تدميرك |