"kötü olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنها سيئة
        
    • كان سيئا
        
    • أنه سيء
        
    • أنه شرير
        
    • سيئًا
        
    • ما هو الأسوأ
        
    • كانت سيئة
        
    • كان سيئاً
        
    • بأنكَ مضرٌ
        
    • أنه أسوأ
        
    • هو الشر
        
    • كيف هذا شنيع
        
    • أنّ الوضع مريع
        
    • أن الأمر سيء
        
    • أن الأمور سيئة
        
    - Geri dönüp ne kadar kötü olduğunu görsen iyi olur. Open Subtitles سوف تذهب بشكل أفضل إلى الوراء ونرى كيف أنها سيئة. حسنا.
    Önemli bir şey dediğinden dolayı durumunun oldukça kötü olduğunu sandım. Open Subtitles كأنك قلت بأنه يخفي شيئا ما لقد أسأت فهم أن وضعه كان سيئا
    Güzel veya hoş olmadığını söylemiyorum ya da kutup ayıları veya ormanlar için kötü olduğunu, öyle olsa da. TED لست أقول أنه ليس جيد أو حسن أو أنه سيء بالنسبة للدببة القطبية والغابات، مع أنه بالتأكيد كذلك.
    - İhtiyatlı yaklaşıyorum desek daha doğru olur. - Onun kötü olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles ــ "حذر" هي الكلمة الأفضل ــ تعتقد أنه شرير
    Onun yalan söylemekte kötü olduğunu düşünmüştük ama belki de değildi. Open Subtitles لطالما ظننا أنه سيءٌ بالكذب لكن ربما أنه ليس سيئًا بالكذب
    - Sana Nicola'nın kötü olduğunu söylemiştim. Open Subtitles اخبرتك انها كانت سيئة لا بل ادائك بالداخل
    Çocuklarım işin kötü olduğunu söylemişti işte oradayken, benim yapabileceğim hiçbir şey yoktu. Open Subtitles اخبروني أولادي بأن العمل كان سيئاً وتعلمين من هنا لا أستطيع فعل الكثير
    Alex seni hiç sevmemişti. Kabile için kötü olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles (آليكس) لم يحبكَ قط، لقد إعتقدَ بأنكَ مضرٌ للقبيلة.
    Bazıları asbest ve göğüs silikonundan kötü olduğunu bazıları sadece rastlantısal olduğunu söyler. Open Subtitles البعض يقول أنه أسوأ من "الأسبست" أو زراعات الثدي والبعض يقول أنها مصادفات
    Uyuşturucu gibi. Benim için kötü olduğunu bildiğim halde hep onu istiyorum. Open Subtitles هي مثل المخدر ، أرغب بها طوال الوقت بالرغم من أنني أعرف أنها سيئة لي
    Ama kızımı çalacak kadar kötü olduğunu düşünmemiştim. Open Subtitles ولكنني لم أظن أنها سيئة جدا لدرجة أنها تحاول أن تسرق ابنتي
    Evet bunun kötü olduğunu biliyorum, ama böylesine barbarca kararların tek bir adam tarafından veriliyor olmasına hiç katılmıyorum. Open Subtitles نعم، اعرف، هذا كان سيئا ولكن اعتقد انها افضل من القرارات الهمجية يطلقها رجل لوحده
    Kendi büyüdüğüm karavanın kötü olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles أظن أن المهرجان الذي نشأته فيه كان سيئا.
    Köye sızan kişinin baştan kötü olduğunu herkese belli etmesinin imkânı yok. Open Subtitles أنه من المستحيل أن يأتي شخص ويتسلل إلى القرية أن يدع الناس يعرفون أنه سيء من البدء
    Sete girip de kalpten kötü olduğunu bildiğin bir yapımda, Star Trek değil, çalıştığın zaman... Open Subtitles عندما تتواجدين في الموقع تعملين على شيء ما تعلمين تماماً في قرارة نفسك أنه سيء و لا أقصد ستار تريك
    Elders o oldukça kötü olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles . الكبار قالوا أنه شرير للغاية
    Muhtemelen, belki... bilirsin En başta harita olduğunu düşünmen ilk varsayımının yanlış veya kötü olduğunu göstermez. Open Subtitles ربما، ولكن اعتقادك أنها خريطة في بادئ الأمر لا يجعل من افتراضك الأول سيئًا أو خاطئًا
    Fikirlerinin kötü olduğunu biliyordum. Pekâlâ. Biz onunla oynayalım. Open Subtitles عرفت ان أفكارك كانت سيئة حسناً, سوف نتلاعب به
    Ne kadar kötü olduğunu ve bizim için ne yaptığını bilmiyorsun. Open Subtitles لا تملك أدنى فكرة كم كان سيئاً و ما الذي فعلته حقاً من أجلنا
    Alex seni hiç sevmemişti. Kabile için kötü olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles (آليكس) لم يحبكَ قط، لقد إعتقدَ بأنكَ مضرٌ للقبيلة.
    Ona bir sürü hap vermesinden daha kötü olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنه أسوأ من إعطائه مجموعة من الحبوب
    Ama Tanrı bizden biri olmadığına göre, ...kimin iyi, kimin kötü olduğunu söyleyebilecek durumda değiliz. Open Subtitles ليقرر من هو الخير و من هو الشر فقط إسأل سؤالك
    "Utanca karşı koydu Şeytan ve iyiliğin ne kadar kötü olduğunu hissetti." Open Subtitles ووقف الشيطان خجلا وشعر كيف هذا شنيع
    Oğluma haberlerin kötü olduğunu söyle. Bakım evinde kalması lazım de. Open Subtitles أخبر ابني أنّ الوضع مريع يجب أن أذهب إلى دارٍ للمسنين
    Bana detayları anlatmamışlardı ama kötü olduğunu biliyordum. Open Subtitles لم يخبروني بأية تفاصيل لكن تيقّنت أن الأمر سيء
    Size işlerin kötü olduğunu söylememe gerek yok. Bunu herkes biliyor. Open Subtitles لست بحاجة لأخبركم أن الأمور سيئة، الجميع يعرفون أن الأمور سيئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more