Mektubunda kanserinin kötüleştiğini söylemişti. Kanserinin ölümcül olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | ذكرتْ رسالته أنّ السرطان قد ساء قال أنّ السرطان في مرحلته الأخيرة |
Sadece hastalığımın kötüleştiğini söylediler. | Open Subtitles | قالوا لي إنه مرضي القديم قد ساء قليلاً |
Bağımlılığının bu kadar kötüleştiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن إدمانه ساء لهذه الدرجة. |
Hastalığının, o eski hastalığının, daha da kötüleştiğini duyunca şok oldum. | Open Subtitles | "لقد ارتعت عندما سمعت بأن مرضك ساء |
Nasıl kötüleştiğini anlat. | Open Subtitles | اخبرني كيف هى تزداد سوء |
Hastalığının kötüleştiğini duydum diyor. | Open Subtitles | مرضك ساء." |
General, ikimiz de Suriye'deki krizin günden güne kötüleştiğini biliyoruz. | Open Subtitles | أيها اللواء، كلانا يعلم أن الأزمة في (سوريا) تزداد سوء كلّ يوم |