"kötüsünden" - Translation from Turkish to Arabic

• الأسوأ
• بأسوأ
• الاسوء

Zorlu bir herifti. En kötüsünden. Kaya'da on yıl kadar çalıştı.
كان الأسوأ بينهم، ولقد عمل في سجن الجزيرة طيلة 10 سنوات.

En iyinin en kötüsünden nasıl geldiğini izlemek ilham verici olmuştur.
كانت ملهمة للمشاهدة كيف يأتي الأفضل من الأسوأ.

Bu sabah trene binerken daha kötüsünden sağ çıktım ben.
أنا أمر بأسوأ من ذلك عندما أصعد القطار كل صباح

Ödül avcılarının yardımıyla bile, yine de en kötüsünden korkmuştum.
صائدو الجوائز , لقد خشيت الاسوء

Evlilikleri uygunsuz olsa da şimdi daha kötüsünden evliliğin gerçekleşmemesinden korkuyoruz.
كحماقة فكرة الزواج، نحنا الآن نخشى الأسوأ:

Onlara tapmamızın tek nedeni, daha kötüsünden korkmamızdır.
السبب الوحيد الذي يدفعنا لعبادة أي منها هو خوفنا من الأسوأ

- Hem de en kötüsünden, canım. Çok kötü adamlar onu arıyorlar. Onu bulmalıyım, onu korumak istiyorum.
الأسوأ يا عزيزي رجال أشرار جداً يبحثون عنها يجب أن أعثر عليها لأحميها

- En kötüsünden, canım. Kötü adamlar onu bulmaya çalışıyorlar. Onu bulmam gerek, onu korumak istiyorum.
الأسوأ يا عزيزى رجال أشرار جدا يبحثون عنها يجب أن أعثر عليها لأحميها

Sonsuza kadar nerede olduğunu merak edecek, sürekli en kötüsünden korkacaksın.
تتسائلين حائرة عن مكانه، تخشين حصول الأسوأ طيلة الوقت

Mektupların kesilince, En kötüsünden korktum.
عندما توقفت رسائلك توقعت الأسوأ

Eğer hiçbir şey yapılmazsa, en kötüsünden korkuyorum.
حتى الآن لم يحدث شيء وأخشى الأسوأ.

En kötüsünden korktuğumu düşünmesini istemiyorum.
لا اريدهُ أن يعتقد أنني اخشى الأسوأ.

En kötüsünden korktuk.
لقد خفنا من الأسوأ

Belki de en kötüsünden.
ربما الأسوأ نوعاً.

Ben en kötüsünden korkuyordum.
لقد خشيتُ الأسوأ

Annemle babam mahzene de bakacaklar ama... Sen en kötüsünden korkuyorsun.
ومع ذلك تفترضين الأسوأ

Kıştepesi'nden kaçtığını duyunca en kötüsünden korktum.
عندما سمعت هروبك من (وينترفِل)، خشيت حدوث الأسوأ

Daha kötüsünden zevk alsam da aklıma büyükannen geliyor.
رغم أنني أستمتعت بأسوأ أتذكر جدتك

En kötüsünden başla.
-أخبرينى بأسوأ شئ

En kötüsünden korkuyorum.
أخشى من الاسوء