"kötüsüyle" - Translation from Turkish to Arabic

• الأسوء
• والضراء
• والسيء

Öyle veya böyle, iyisiyle kötüsüyle her insan eşsizdir.
لكن كل إنسان مميز، سواء كان للأحسن أو الأسوء.

Yakar top kortunda daha kötüsüyle başa çıktık.
لقد تعاملنا مع الأسوء في ملعب الكرة الخادعة

En kötüsüyle Amerikalılar karşılaştı.
لكن الأسوء كان من نصيب الأمريكان

İyisiyle, kötüsüyle, ölüm bizi ayırana dek.
في السراء والضراء في السراء والضراء حتى يفرقنا الموت

İyisiyle, kötüsüyle, ölüm bizi ayırana dek.
في السراء والضراء حتى يفرقنا الموت

Kast ettiğim dünya bana iyice sarılmış -- iyisi ve kötüsüyle -- benim kendi ahmaklıklarım ve zayıflığım bu sahte Venüs bile yapmacık ısısı ve büyük ihtimalle jelle şişirilmiş göğüsleriyle beni o kadar etkiliyor ki nefesim kesiliyor.
ماعنيته بأن العالم جعلني متماكسا جدا-- الجيد والسيء -- حماقاتي وضعفي بل أن هذا التزييف فينوس مع قيعة خجلها, ونقوش صدرها بالهلام , قادرة على تحريكي التقاط انفاسي

İyisiyle ve kötüsüyle kabul etmek zorundayız.
عليك ان تتقبلي الجيد والسيء

En kötüsüyle bile başa çıktık.
حسنا, لقد تعاملنا مع الأسوء

Şampiyon en kötüsüyle karşı karşıya.
البطل نال الأسوء منه

Öyle ya da böyle hayatında hep birileri olacak Oliver ve iyisiyle kötüsüyle her zaman sana ihtiyaçları olacak.
لكنك دومًا ستحظى بأناس في حياتك يا (أوليفر) وسيحتاجون إليك في السراء والضراء ونحوه.

Yani iyisiyle kötüsüyle çok şey oldu ama hepsi A'sızdı.
حصل الكثير، الجيد والسيء والأسوأ، ولكن كل ذلك كان مُتكدّر بواسطة (أ). {\pos(190,235)}

Burada epeyce bir Ewing tarihi var... İyisiyle, kötüsüyle.
...كثير من تاريخ عائلة (إونج) هنا الحسنٌ والسيء