Eğer topluma karışmak konusunda bu kadar kötüyse, bir mil mesafede iz bırakacaktır. | Open Subtitles | لو كان بهذا السوء في الإختلاط بالآخرين سوف يترك أثراً عن بعد ميل |
Şey, o kadar kötüyse, belki bir terfi daha almasının sırası gelmiştir. | Open Subtitles | لو كان أداؤه بهذا السوء فربما حان الوقت لترقية أخرى. |
Zamanlama kötüyse üzgünüm, ama dünya senin çevrende dönmüyor. | Open Subtitles | أنا آسفة إذا كان الوقيت سيئا ولكن العالم لا يدور حولكِ فقط |
Eğer katılım yüksekse, kutlama yapılır eğer katılım düşükse, ve gösterim kartları kötüyse o zaman, birçok insan acı çekecek demektir. | Open Subtitles | إذا كانت الأرقام الجيدة , هو الطرف. إذا كانت الأرقام سيئة. ثم هناك ومن المؤكد أن الكثير من الناس أن يكون يوما سيئا. |
Eğer o adam söylediğin kadar kötüyse başka şansın yok. | Open Subtitles | إذا كان سيئًا بمقدار ما تقول، فأنت لا تملك خيارًا. |
Eğer onlar kötüyse, peki siz nesiniz, baba? | Open Subtitles | , إذا كانوا هم سيئون فماذا يُقال عنك أنت يا أبى ؟ |
Çok kötüyse kalp üfürümü yapabilir veya göz ve kulakta arıza. | Open Subtitles | اكَانَ سيئَ حقا كان يُمْكِنُ أَنْ يُسبّبَ اضطربات في قلبِ... ... أَوأحياناًضرر بالأذنَأَوالعينَ. |
Eğer o kadar kötüyse, Daniel bunu biliyor ve bilmiyorsam o zaman tek seçeneğim var. | Open Subtitles | واذا كان بذلك السّوء و(دانيال) يعلم عنه وأنا لا عندها لدي خيار واحد فقط |
Eğer ev gerçekten o kadar kötüyse, hafta sonları burada kalabilirsin. | Open Subtitles | إن كان الأمر بذلك السوء في المنزل, بوسعك البقاء هنا في عُطل نهاية الأسبوع. |
O kadar kötüyse, belki de o siteden çıkman gerek. | Open Subtitles | ،يا إلهي. إذا كان بذلك السوء فربما عليكِ أن تتركي الموقع |
O kadar kötüyse neden hâlâ yiyorsun? | Open Subtitles | حسناً, إذا طعمه بهذا السوء لما لاتزال تأكله؟ |
Eğer Daxamlılar anlattığın kadar kötüyse bu adamın Başkan'ı öldürmek istemesi pek de garip değil, haksız mıyım? | Open Subtitles | إذًا إن كان داكسيم بنفس السوء الذي تقولينه إذًا فلا عجب من إستهداف هذا الشخص للرئيسة، صحيح؟ |
Bir şeyler şu an kötüyse Lennox'ı burada kalmaya zorladığımda nasıl olacaklar? | Open Subtitles | كم سيكون الامر سيئا اذا اجبرتها على المكوث ؟ |
Sadece diyorum ki eger silahla aran kötüyse... | Open Subtitles | ـ أنا أقول فقط ، إن كنت سيئا في استعمال السلاح |
Bizimle gel. Çocuklar, üzgünüm ama eğer durum bahsettiğiniz kadar kötüyse ailemin yanında olmalıyım. | Open Subtitles | لا, لو كان سيئا كما كنت أقول, كان علي أن أجد عائلتي. |
Eğer durum kötüyse, 300 sterlin. | Open Subtitles | فأجابني, إن كان الأمر سيئًا فهو يكلف 300 جنيه استرليني. |
Eğer gerçekten kötüyse, 400 sterlin. | Open Subtitles | وإن كان الأمر سيئًا جدًا, فهو يكلف 400 جنيه. |
- O kadar kötüyse neden geri dönmüyorsun? | Open Subtitles | حسناً ، إذا كان الأمر سيئًا لتلك الدرجة لماذا لا تعودين مُجدداً ؟ |
Bu insanlar söylediğiniz kadar kötüyse onları buradan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | و إن كان هؤلاء الناس سيئون بالدرجة التي تظنونها فعلينا أنْ نخرجهما منْ هنا |
Çok kötüyse kalp üfürümü yapabilir veya göz ve kulakta arıza. | Open Subtitles | اكَانَ سيئَ حقا كان يُمْكِنُ أَنْ يُسبّبَ اضطربات في قلبِ... ... أَوأحياناًضرر بالأذنَأَوالعينَ. |
Özellikle, kötüyse. | Open Subtitles | خاصة إذا كان شيئاً سيئاً |