"köylerdeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • القرى
        
    • الفلاحين
        
    köylerdeki kadınların sokaklarda onlar için mücadele ettiğimizden haberleri yoktu TED لم يكن نساء القرى على علم أننا ندافع عنهن في الشوارع
    Bu köylerdeki insanların etkileşim şeklini değiştiriyoruz ve öğrendiklerimizi başka yerlere götürüyoruz. TED غيرنا طريقة تفاعل هذه القرى كنا نأخذ تعليمنا الى اماكن اخرى.
    köylerdeki gençlerle yapmaya çalıştığımız şey işte bu. TED وهذا ما نحاول القيام به مع الرجال والنساء عبر القرى المختلفة.
    Eğer köylerdeki ilişki ağının yapısını anlayabilirsek bu tür yaygınlaşmayı hızlandırabilmek için hedefimizin kim olduğunu bulabiliriz. TED إذا أمكننا فهم هيكلة الشبكة في القرى يمكن لنا أن نستهدف لمن نعطي التدخلات لنعزز هذا النوع من الإنتشار
    köylerdeki aileler uydurma bahanelerle sistemli bir biçimde göç etmeye zorlanıyorlar. Open Subtitles لا نريد الطرد المنظم لعائلات الفلاحين بسبب أعذار مختلقة
    köylerdeki bazı yerel papazlar aynı şeyi tek başlarına yapıyorlardı. TED ومن ثم قام نساك .. القرى بالقيام بالامر ذاته
    Yakın köylerdeki pekçok uzaylı hasta. Open Subtitles العديد من الكائنات فى القرى القريبه مريضون
    Diğer köylerdeki kadınların da çocukları var ve artık kızının ticaret yapmayı öğrenmesi gerek. Open Subtitles النساء في القرى الأخرى لديها أطفال أيضا، وابنتك تحتاج لتعلم التجارة.
    Bir de benim gibi, köylerdeki yoksul insanların durumu var. TED وهناك قضية الفقراء في القرى مثلي
    Uganda'nın kırsal kesimlerinde Paul Bolton ve arkadaşları köylüleri kullanarak, depresyon için kişiler arası psikoterapi uygulayabileceklerini ispatladılar ve rastgele kontrol metodu kullanarak, kontrol grubuna ait köylerdeki yaklaşık yüzde 40'lık iyileşme oranına kıyasla, bu uygulamanın yapıldığı köylerde iyileşme oranını yüzde 90 olarak buldular. TED في المناطق الريفية في أوغندا، عبر توظيف "بول بولتون" وزملائه، القرويين، اثبت أنه يمكن تقديم العلاج النفسي للمصابين بالاكتئاب وباستخدام تصميم "التحكم العشوائي" أظهروا أن 90 في المائة من الأشخاص الذين يتلقون هذا العلاج تم شفاؤهم بالمقارنة مع حوالي 40 في المائة في القرى المجهزة.
    köylerdeki ambarlar boşaltılmış. Open Subtitles القرى أصبحت كلها مهجورة
    Wolf Blitzer'la birlikte... ..köylerdeki bombalamalardan bahsetmelisiniz-- Open Subtitles و(وولف بليتزر)، أظنّكَيجبأن تذكرقصف القرى..
    köylerdeki adamların çoğunu aldık zaten. Kalanları da getirin. Open Subtitles -أحضرنا معظم الرجال من القرى
    - köylerdeki çoğu adamı aldık zaten. Open Subtitles -أحضرنا معظم الرجال من القرى
    Benzer şekilde Pakistan'ın kırsal kesimlerinde rastgele kontrol çalışmasında, Atıf Rahman ve arkadaşları Pakistan sağlık hizmetleri sisteminde anne sağlığı hizmetlerinde çalışan kadın ziyaretçilerin, depresyondaki annelere bilişsel davranış terapisi verebildiğini ve iyileşme oranlarında ciddi farklılıklar sağladığını gösterdi. Karşılaştırma grubuna ait köylerdeki yüzde 45'lik iyileşme oranına karşılık yüzde 75'lik bir iyileşme oranı yakaladılar. TED وبالمثل، باستخدام "التحكم العشوائي" في مناطق باكستان الريفية، أظهر "عاطف رحمان" وزملاؤه أن الزائرات الصحية، اللاتي يُعتبرن من ضمن عمال الصحة في نظام الرعاية الصحية في باكستان، يمكنهن تقديم العلاج السلوكي المعرفي للأمهات اللاتي أُصِبنَ بالاكتئاب، ومرة أخرى تظهر الاختلافات الهائلة في معدلات الشفاء. ما يقرب من 75 في المائة الأمهات اللاتي تم شفائهن بالمقارنة مع حوالي 45 في المئة في القرى المجهزة.
    köylerdeki aileler uydurma bahanelerle sistemli bir biçimde göç etmeye zorlanıyorlar. Open Subtitles لا نريد الطرد المنظم لعائلات الفلاحين بسبب أعذار مختلقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more