Ya küçük bir kız gibi davranmaya devam et... ilk tanıştığımız daki gibi. | Open Subtitles | و الآن، بإمكانك مواصلة التصرّف كفتاة صغيرة كما كنتِ حين تقابلنا للمرّة الأولى |
Bu fırsatı değerlendirdi ve gidip konuyu benim potansiyel cerrahımla görüşmek istedi kapıdan sesini duyuyordum, beni küçük bir kız gibi tarif ediyordu. | TED | استغل هذه الفرصة ليخرج ويناقش حالتي مع الجراح الذي سيقوم بالعملية ومن خلال الباب، أسمعهم يصفونني كفتاة صغيرة |
Sanki, yetişkinler gibi davranmaya çalışan, beceriksiz küçük bir kız gibi içiyor! | Open Subtitles | تمسكها بشكل أخرق بين أصابعها كفتاة صغيرة تدعي أنها إمرأة |
küçük bir kız gibi. | Open Subtitles | إنها مثل فتاة صغيرة, تكتب كل شىء يحدث لها فى مذكراتها |
İkincisi sen küçük bir kız gibi çığlık atarak sutyenini sahnenin üzerine atacaksın. | Open Subtitles | ثانياً ، ستقومين برمي حمالة صدرك على المنصة وتصرخين مثل فتاة صغيرة |
Evet, öyle Ve tıpkı bir kadın gibi sızlanıyor oysa tıpkı küçük bir kız gibi terketti. " yi söylerken. | Open Subtitles | وتمارس الحب تماماً كامرأة نعم، تفعل وتتألم تماماً كامرأة ولكنها تتحطم كفتاة صغيرة |
küçük bir kız gibi davranmayı kes ve biraz da kötü şeyler yap. | Open Subtitles | توقف عن التصرف كفتاة صغيرة و افعل شيء سيء ولو مرة |
küçük bir kız gibi, küçük bir elbise içinde küçük saddle ayakkabısıyla, küçük örgülü saçıyla.* | Open Subtitles | كفتاة صغيرة مرتدية فستاناً صغيراً و حذاؤها المدرسي الصغير و ضفائرها الصغيرة |
Şimdi herkese, boşaldıktan sonra nasıl küçük bir kız gibi ağladığını anlat. | Open Subtitles | والآن أخبِر الجميع كيف بكيتَ كفتاة صغيرة بعدما قذفتَ |
Bu hiç hoş değildi dostum. küçük bir kız gibi davranma. | Open Subtitles | هذا لم يكن جيدا , يا رجل. توقف عن التصرف كفتاة صغيرة. |
- küçük bir kız gibi davranıyorsun. - Ben değilim. | Open Subtitles | . أنت تتصرف كفتاة صغيرة - . لست كذلك - |
Sırf küçük bir kız gibi duyguların incindiği için bırakma! | Open Subtitles | ولا تنسحبي لأنكِ تأذيتِ كفتاة صغيرة |
Hâlâ küçük bir kız gibi görünmektesin, ancak bu dünyada uyanır uyanmaz bir aslana dönüşmeye başladın. | Open Subtitles | ..... مازلتِ تبدين كفتاة صغيرة لكن لقد بدأتِ تتحولين إلى أسد منذ استيقظتِ هنا |
Sıkı tutuyorum zaten. Hayır, silahı küçük bir kız gibi tutuyorsun. | Open Subtitles | ولكني أمسك بقوة - كلا ، أنتِ تمسكي بالمسدس كفتاة صغيرة - |
Nişanlımı onun karşısında küçük bir kız gibi davranırken görünce bu benim kafamın tasını attırıyor ve ilişkimizi alçaltıyor, tamam mı? | Open Subtitles | عندما أرى خطيبتي تتصرف مثل فتاة صغيرة أمامه، انه شئ يضايقني ويقلل من شأن علاقتنا، مفهوم ؟ |
Ama, etrafımda ne zaman Chuck olursa kendimi tam küçük bir kız gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ولكن كلما كان تشاك بالانحاء, أشعر تماما مثل فتاة صغيرة ضعيفة. |
Dizüstü çökmüş, küçük bir kız gibi titrediğini hâlâ hatırlıyorum. | Open Subtitles | ،لازلتُ أتذكّركَ، تجثو على رُكْبيتكَ وترتجف مثل فتاة صغيرة |
O zaman niçin küçük bir kız gibi çiziktiriyorsun? | Open Subtitles | أذن لماذا أنت بالخارج تعبث مثل فتاة صغيرة ؟ |
Birkaç dakika sonra kapı ardına kadar açılacak ve büyük, kötü denizci küçük bir kız gibi odaya atlayacak. | Open Subtitles | في خلال لحظات الباب سوف يفتح وهذا البحار السيء سوف يقفز مثل الفتاة الصغيرة |
Neden orgazm olurken küçük bir kız gibi ağlıyordun? | Open Subtitles | لماذا بكيت دائما مثل بنت صغيرة أثناء ذروة الإهتياج الجنسي؟ |
Bu beni, ameliyat yaparken seni izleyecek küçük bir kız gibi gösteriyor. | Open Subtitles | وهذا يجعلني أبدو كطالبة جامعية تشارك في جراحة دماغ |
Geçen yılın aynısını, küçük bir kız gibi ağladım. | Open Subtitles | كما فعلت في العام الماضي بكيت كالفتيات الصغار |