Ona verdiğimiz çalışma kitabını taşıyan küçük bir kız vardı. Asiler yüzüne asit attı. | Open Subtitles | كانت فتاة صغيرة تحمل كتاب واجبات أعطيناه لها فقام المتمرودن بإلقاء الحمض على وجهها. |
Babasıyla küçük bir kız vardı. | Open Subtitles | كانت فتاة صغيرة ووالدها |
Burada oturan, gözü şiş küçük bir kız vardı. | Open Subtitles | كان هناك فتاة صغيرة تجلس هنا بعين مُتورمة |
Sonra... barakanın kapısını açtım... içerde güzel, küçük bir kız vardı. | Open Subtitles | ... حتى ... فتحت باب الكوخ و كان هناك فتاة صغيرة جميلة |
Orada küçük bir kız vardı. | Open Subtitles | كان هناك فتاة صغيرة |