Küçük Chubby'nin doktoru,... en sonunda Lorel ve Hardy'yi bir araya getirmişti. | Open Subtitles | اذن, فإن طبيب تشبي الصغير أخيراً أعاد كل شيء إلى مكانه الصحيح |
Küçük Chubby'yi kıran ben olduğum için, tedavisi sırasında yanında olması gereken de bendim. | Open Subtitles | بما أنني كنت المسؤول عن إصابة تشبي الصغير اعتقدت بأنه على أن أكون بجانبه عند اصلاحه |
Birkaç sene önce, Küçük Chubby'nin en sevdiği hobisi, insanlara dalaşmaktı. | Open Subtitles | منذ سنوات قليلة هواية تشابي الأصغر كانت العبث مع الناس |
Allahtan, doktor Küçük Chubby'yi tekrar dikmeden önce hiçbir şey saçılmadı. | Open Subtitles | لحسن الحظ لم يسقط شيء قبل أن يصل الطبيب ليعيد خياطة غرز تشبي الصغير |
Ve sonra, Küçük Chubby, bir erkeğin yapacağını aklıma bile getirmeyeceğim bir şey yaptı. | Open Subtitles | وعندها قام تشبي الصغير بفعل شيء لم اعتقد ابداً بأنني سأرى رجلاً يفعله |
İçkiyi kaldıramayan bir insan gibi, Küçük Chubby de testosteronu kaldıramadığını fark etmişti. | Open Subtitles | ومثل شخص ادرك عدم استطاعته على التعامل مع شرب الخمور تشبي الصغير ادرك بأنه لا يمكنه التعامل مع هرمون التستوستيرون |
Küçük Chubby'nin bunu niye yaptığını tamamen anladığımı söyleyemem, ama ona mantıklı gelmişti, bu da benim için yeterliydi. | Open Subtitles | لا يمكنني القول بأنني أفهم تماماً لما فعل تشبي الصغير ذلك و لكن كان ذلك الأمر يعنيه, وكان ايضاً شيئاً جيداً لي |
Ne hanımefendi yorumuyla, ne de Küçük Chubby konusunda tartışmanın manası yoktu. | Open Subtitles | لافائدةمن الجدالمعجو عن تشابي الأصغر أو تعليق هذه السيدة الحقيقية |
Küçük Chubby, bebek makinesindeki büyük ağrıdan çok, herkesin ondan nefret ettiğini fark etmesinin acıttığını anlattı. | Open Subtitles | تشابي الأصغر شرح لي أن ان الالم لم يكن في مكان اللكمه بل كان إدراكه بأن الجميع كانو يكرهونه. |
Küçük Chubby'yi yavaşça öldürmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تقتل تشابي الأصغر ببطء |