"küçük düşürücü" - Translation from Turkish to Arabic

    • مهين
        
    • مذل
        
    • مهينة
        
    • مذلاً
        
    • مُذل
        
    • مهيناً
        
    • مذلة
        
    • هذا مُهين
        
    • إذلالاً
        
    • المذلة
        
    Ama bu küçük düşürücü değil. Küçük düşecek bir şey yok. Open Subtitles ولكن الأمر ليس مهين لا يوجد شيء مهين حول هذا الموضوع
    Acımasız görünmek istemem ama aslında bu biraz küçük düşürücü. Open Subtitles لا أقصد أن أكون جارحا , لكن بصراحة هذا مهين
    küçük düşürücü olur, fakat Prensesin acı çekmesine kıyasla hiçbir şey. Open Subtitles الامر سيكون مذل , ولكن لاشيء يقارن بمعاناتها
    küçük düşürücü, 50lerdeki gibi başarısız ilişkilerinin bir parçası olmak istemiyorum. Open Subtitles مهينة و مذلة ليس لأنك وسيم و كل شئ أنت عليه
    Çok küçük düşürücü olur. Open Subtitles أعني ذلك سيكونُ مذلاً.
    - Kucağıma otur işte. - Hayır, bu küçük düşürücü olur. Open Subtitles هنا، إجلس في حضني - لا، هذا مُذل -
    Teklifinde küçük düşürücü bir şey göremediğim için düşüneceğim. Open Subtitles أعتقد أن عرضك كان مهيناً إلى حد معتدل لذا ، ربما أفكر في قبوله
    O adama sürünerek gidip yardımını istemek senin için yalnızca küçük düşürücü değil! Open Subtitles ليس فقط الأمر مهين لك أن تزحف إلى ذلك الرجل وتطلب منه المساعدة
    Birinin seni görmezden gelmesi çok küçük düşürücü. Open Subtitles إنه لأمرٌ مهين حين يعاملك أحدهم كأنك لاشيء
    Yani bir iç dekoratör olmalıyım. Bu çok küçük düşürücü. Open Subtitles كأني يجب أن أكون مصمم ديكور داخلي هذا مهين
    Acımasız görünmek istemem ama aslında biraz küçük düşürücü. Open Subtitles لا أقصد أن أكون جارحا , لكن بصراحة هذا مهين
    Ve bu biraz küçük düşürücü. Sanki bir kaç hafta kendi başıma idare edemezmişim gibi. Open Subtitles وهذا مهين قليلاً كأنني لا استطيع أن أتحمل أسبوعين لوحدي
    Utanç verici, küçük düşürücü... Open Subtitles مخجل و مذل حسنا لقد قمنا بهذا الجزء من قبل..
    İçindeyim, bu küçük düşürücü, çünkü işte başlıyorum. Open Subtitles أنا بداخلها وهذا مذل لأنني أتوسل إليك
    Bu rahatsız edici ve küçük düşürücü! Open Subtitles هذا غير مريح و مذل
    Hatta nazik bir çayır sincabı için bile arkadaşsız erkek olmak küçük düşürücü olabilir. Open Subtitles حتى من بين سناجب البراري اللطيفة السنجاب الذكر يخضع لطقوس مهينة
    Kim ne derse desin, bu oyun küçük düşürücü. Open Subtitles مهما كان ما نقوله او نفعله، فإن هذه القطعة مهينة
    Hayatımın en küçük düşürücü anında kılını dâhi kıpırdatmadın. Open Subtitles لقد وقفت هناك فقط أثناء أكثر لحظة مهينة في حياتي.
    Hadi burdan gidelim. Bu oldukça küçük düşürücü. Open Subtitles لنخرج من هنا كان ذلك مذلاً
    Olabilir ama küçük düşürücü. Open Subtitles لا، لكنهُ مُذل
    Vincent, bunu bir düşün, olur mu? Benim için ne kadar küçük düşürücü bir durum olduğunu düşün, lütfen. Open Subtitles فنسنت فكر بالأمر فكر كم سيكون هذا مهيناً لي
    Başlarda seksi geliyordu, ama küçük düşürücü bir hal almaya başladı. Open Subtitles كان نوع من مثير في البداية، ولكن الأمر يزداد مذلة الشريط الحدودي.
    Ne küçük düşürücü bir şey bu! Bu kadar alçaltılmaya artık göz yumamam. Open Subtitles هذا مُهين لن اقف لأجله
    ..en küçük düşürücü şey, hasta yatağında ağrı içinde ölmektir. Open Subtitles أكثر شئ إذلالاً أن يموت . مُتألّماً على فراش المرض
    Babasıyla olan ilişkisine gelince, onun için oldukça küçük düşürücü olduğunu düşündüğüm şeyler paylaştı. Open Subtitles بالنسبة لعلاقتها بوالدها قد شاركت بعض الاشياء المذلة بحقها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more