Giriş yarasına bakacak olursak, küçük kalibreli bir silah olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | بناءً على جُرح دخول الرصاصة، فسأقول أنّه مُسدّس من عيار صغير. |
küçük kalibreli mermiler, beynin içinde oradan oraya sıçrayabilir. | Open Subtitles | رصاصة ذات عيار صغير يمكنها فقط أن ترتد في جميع أنحاء الدماغ |
Göğse iki kurşun... küçük kalibreli. | Open Subtitles | رصاصتين في الصدر، ذات عيار صغير |
Karnından küçük kalibreli bir silahla vurulmuş. 25'likten fazla olamaz. | Open Subtitles | نارية عيار صغير ناري في البطن. ليس أكبر بكثير من a.25. |
küçük kalibreli bir mermi olduğu için çok şanslıyız, yani... | Open Subtitles | نحن محظوظون للغاية أن الرصاصة كانت من العيار الصغير جداً، لذا |
küçük kalibreli silahlar ve keskin objeler kullanıyor. | Open Subtitles | يبدو انه يفضل الاسلحة ذات العيار الصغير والالات الحادة لايقاع الضرر |
"küçük kalibreli, yüksek hızlı mermiler, kırılgan yüzeyleri parçalamadan delip geçerler." | Open Subtitles | "رصاص ذو عيار صغير, وسرعة كبيرة سيُقدم لك تضّعيف السطح بدون كسره" |
Göğsüne küçük kalibreli bir kurşun girmiş. | Open Subtitles | تلقى رصاصة ذات عيار صغير في الصدر. |
Göğüste, 3 küçük kalibreli kurşun yarası. | Open Subtitles | ثلاث طلقات ناريه من عيار صغير فى الصدر |
küçük kalibreli bir silah. 22'lik olabilir. | Open Subtitles | عيار صغير,تقريبا 22,ربما؟ |
- küçük kalibreli silah yarası. | Open Subtitles | جرح من مسدس عيار صغير |