Samantha o küçük odaya götürüldüğünü fark etti. | Open Subtitles | بدأ سامانثا لتحقيق تم نقله إلى أنها تلك الغرفة الصغيرة. |
Sen de bu küçük odaya tıkılı kalsaydın sen de delirirdin. | Open Subtitles | إذا كنت محبوسا في هذه الغرفة الصغيرة سوف تصبح أنت أيضا مجنونا |
Samantha oturup test sonuçlarını beklerken aklından bir tek şey geçiyordu. "Lütfen beni o küçük odaya çağırmasınlar." | Open Subtitles | كما انتظرت سامانثا لتحقيق نتائج لها، كان لديها فكر واحد مرارا وتكرارا. "دون وأبوس]؛ ر السماح لهم يأخذني في تلك الغرفة الصغيرة." |
küçük odaya saklanacaksın. | Open Subtitles | إختبئ في الخزانه |
Hayır, küçük odaya saklanacaksın, baba. | Open Subtitles | لا إختبئ في الخزانه يا أبي |
Evet ve ve bana küçük odaya gidip giysilerimi çıkarmamı söyledi. | Open Subtitles | نعم و000000 و أخبرني بأن أذهب الى الغرفه الصغيره و أخلع ملابسي |
Uzun bir süre, küçük odaya gitmemi söylemesiyle birlikte ıslanmaya başlıyordum. | Open Subtitles | قبل ذلك كان يقول لي أذهبي الى الغرفه الصغيره و عندها000 أبدأ فى التبول |
Elimde bir bardak ve Kevin Bacon DVD'siyle o küçük odaya gitmeden önce bunları bana söyleseydiniz ölürdünüz değil mi? | Open Subtitles | ألم تستطيعوا إخباري كل هذا قبل أن أدخل إلى تلك الغرفة الصغيرة مع كأس وأسطوانة (كيفن بيكون)؟ |
Hayır! küçük odaya saklan! | Open Subtitles | كلا إختبئ في الخزانه |
Tamam küçük odaya saklanıyorum. Tanrı aşkına. | Open Subtitles | سأختبئ في الخزانه |
küçük odaya taşınırım. | Open Subtitles | انا سأنقلها الى الغرفه الصغيره ، حسناً |