Sonra yosunumuzun telomerazını çıkarttığımız zaman, telomerleri küçüldü ve öldüler. | TED | عندما أزلنا تيلوميريز، من التيلومترات تحت التجريب، تقلصت هذه الأخيرة وماتت |
Öyle ya da yıldızgeçidi küçüldü. Bundan şüpheliyim tabii. | Open Subtitles | أو أن بوابة النجوم قد تقلصت و هو ما أستبعد حدوثه |
Ancak 40 yıl gibi bir sürede, Dünya'nın en büyük yağmur ormanı olan Amazon %20 küçüldü. | Open Subtitles | ولكن في أقل من أربعون سنة الغابة المطيرة الأكبر في العالم أي غابة الأمازون لقد تقلصت عشرون بالمئة من مساحتها |
Bu yüzden tümör küçüldü. Virüs önce kanserin peşine düştü. | Open Subtitles | لهذا تقلص ورمها سعى الفيروس خلف الورم أولاً |
Ulusal ordu küçüldü. | TED | ولقد تقلص عداد الجيش الوطني |
Bir de sanırım üzüntüden memelerim küçüldü. | Open Subtitles | اعتقد بأن ثديي فعلا تقلص |
Andlar'da ise bazı buzullar yalnızca 30 yılda %50 küçüldü. | Open Subtitles | وفي جبال الأنديز، وبعض الأنهار الجليدية قد تقلصت بنسبة 50٪ في غضون 30 عاما فقط. |
Kalbinde ne kadar sevgi varsa o kadar küçüldü. | Open Subtitles | إنها تقلصت إلى حجم الحب الذي في قلبها |
Kaybolmadı,küçüldü | Open Subtitles | هوه لم يختفي , لقد تقلص |
- Tümör küçüldü. - Virüs yüzünden. | Open Subtitles | تقلص الورم - بسبب الفيروس - |
İşte gene oldu. Biraz daha küçüldü. | Open Subtitles | وهذه تقلص صغير |