Örneğin, kurşun ve kükürt atomlarından oluşan kübik yapıdaki galenit. | TED | الجالينا على سبيل المثال، التي لديها بنية مكعب مكونة من ذرات الرصاص والكبريت. |
Oksijeni paylaşamazsınız, kapı kapanınca buradaki oksijenli kübik hava şu basınçlı depolardan geliyor. | Open Subtitles | لا يمكنكم التشارك بالأوكسجين كل سنتمتر مكعب من الهواء حين يتم إغلاق الباب يأتي من هذه الخزانات المضغوطة |
Tırlar; 4000 kübik kadem golf topu taşıyor... | Open Subtitles | شاحنات تحمل 4000 قدم مكعب من كرات الغولف |
kübik zamazingoları da öyle. Ya bir şeyi ölçmek zorunda kalırsam? | Open Subtitles | و كذلك عمليات الحساب التكعيبية افترض أنه يجب أن أقوم بحساب شئ ما |
kübik zımbırtıları. | Open Subtitles | -عمليات الحساب التكعيبية .. |
O yüzden küçük bir araştırma yaptım. Bir kamera yerleştirdim ve balıkların bu kübik alandaki davranışlarını gözlemledim. | TED | لذا، فعلت هذا البحث الصغير، وضعت كاميرا وحاولت أن أكتشف كيف تتصرف الأسماك في هذة المساحة المكعبة. |
Maksimum boyutta, anne filin rahmi 25 kübik feete genişleyebilir. | Open Subtitles | فيالحدالأقصى، رحمالأم توسع إلى 25 قدم مكعب. |
Merak etme. Bu bir kübik zirkon. | Open Subtitles | لا تقلق عليه انه مكعب زيوروك |
kübik zirkonya. | Open Subtitles | انه مكعب من الزركونيا |
kübik saçma şeyler satmaya çalıştılar. | Open Subtitles | لقد حاولوا بيعي مكعب سخيف |
kübik alan, onlar için en iyi ev değildi. Onlar için yeni bir balık kabı tasarlamaya karar verdim. | TED | المساحة المكعبة ليست المفضلة لديهم، قررت أن أصمم خزان سمك جديد لهم. |
Sence kübik zirkon olduğunu fark edecek mi? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنه سوف يلاحظ أنها الزركونيا المكعبة ؟ |