"küflü" - Translation from Turkish to Arabic

    • متعفن
        
    • عفن
        
    • العفن
        
    • متعفنة
        
    • العفنة
        
    • عفنة
        
    Üç gün boyunca ölü bir adamın yanında uyudum, sırf onun payı olan bir kaşık küflü ekmeği almak için. TED نمتُ بجانب جثة رجل ميت لمدة ثلاثة أيام، للحصول فقط على حصته من ملعقة خبز متعفن.
    Ne oldu küflü sıva ve gerçekten ağır bir avize oldu. Open Subtitles ما حدث كان أنّ الجبس متعفن والثريا ثقيلة حقاً
    küflü bir evde ölü balıkların yanında uyumuyor. Open Subtitles انه لا ينام فى شقة بها عفن مع السمك الميت
    Mahkûm, küflü pirinçten dolayı şikayetler var. Open Subtitles توجد شكوات حول وجود عفن في الرز يا سجينه
    küflü peynir gibi kokmayan spor salonunuza dönmek istiyorsanız, çıkıp değişiklik olsun diye şu maçı kazanın! Open Subtitles أنتم تريدون العودة للعب بالصالة التى لا تبدو رائحتها كالجبن العفن ؟ حسناً ، اربحوا تلك المباراة لإحداث التغيير
    küflü bir evde, çürüyen duvarlar, pislik içinde ve kurtlanmış mobilya arasında yaşayan bir kız. Open Subtitles هناك فتاة, تعيش في شقة متعفنة و الجدران بالية الأثاث بالي من الحشرات و هو مطوق بالأوساخ
    Biliyorsun, evindeki sızıntıyı onardım, küflü halıdan kurtuldum. Open Subtitles أتعلم بأني قد أصلحت التسرب في وحدتك وقد تخلصت من السجادة العفنة.
    Şu odaya bir bak. Çirkin, eski ve küflü. Open Subtitles انظر الى هذه الغرفة انها قبيحة و قديمة و عفنة
    Bayat ekmek arası küflü peynir. Buna yemek mi diyorsun? Open Subtitles حبن متعفن في خبز مهترئ أتسمي ذلك طعاما ؟
    Bana müziğin gücünü öğretti ve o küçücük küflü Lima vitrini gibi olan stüdyo benim için dünyanın en güzel yeriydi. Open Subtitles لقد علّمتني قوة الموسيقى، بالرغم من أن إستوديو الرقص ذاك كان مجرد محل متعفن وصغير في مدينة لايما،
    İçinde Kool-Aid, çürümüş meyve, ketçap ve küflü ekmek var. Open Subtitles انها حصلت على حلوى, و فواكه قديمه, كاتشب و خبز متعفن
    Dylan, bir fare sorunundan daha fazlası var ya da küflü bir bodrumdan. Open Subtitles يا ديلان، لدينا أكثر من مجرد مشكلة بالماوس أو قبو متعفن. أنا أعرف، أنا أعرف.
    küflü bir bodrumda cesetle uğraşırken karşılaşıyoruz. Open Subtitles صدفة اللقاء بقبو عفن وعلى جثة.
    Hep küflü terk edilmiş bir evde yaşamak istemiştim. Open Subtitles لطالما حلمت بالعيش في منزل مهجور مع عفن
    Sıradan küflü bir ip de değil. Open Subtitles وليس كأيّ حبل عفن.
    Shamrock Motel'e giriş yaptım çünkü teknenin su tesisatı bozuk ve ofisim de küflü. Open Subtitles لقد ذهبت إلى نزل شامروك لأن السباكه على قاربي لم تنجز ويوجد العفن في مكتبي
    Sanırım küflü peyniri bir kaç sefer tatmak lazım. Open Subtitles أعتقد أن الجبن العفن لأصحاب الذوق الرفيع
    Antika, küflü, büyükanne kıyafetlerinin içini evinizde yuva yapmış çekirgelerden başka kimse görmedi demek. Open Subtitles لتعتقدي بأن لم يلمس أحد الذي بداخلك وتحت سروالي جدتك العفن ماعدا عائلة الصراصير التي تعيش هناك.
    Zehirli bir şey yok ama küflü bir duş perdesi vardı. Sende? Open Subtitles لاشئ سام سوى ستائر حمام متعفنة ماذا عنك؟
    - Bu, deneyimsiz bir göze çöplük gibi görünebilir ama bana göre her küflü yiyecek kabı ve her ıslak sigara izmariti, büyük bir mozaiğin içini dolduruyor. Open Subtitles . قد تبدو مثل القمامة للأعين الغير متدربة ،لكي لي . كل حافظة طعام متعفنة ،،وكل فواضل سجائر رطبة
    Bu küflü koku her neyse o kadar keskin ki aynı bit yeniğine benziyor. Open Subtitles ..مهما كانت تلك الرائحة العفنة على كل حال,هنالك العديد من الروائح المريبة
    Bu şeytanlardan, yaratıklardan ve küflü saklanma yerlerinden kurtulmak için bir şans. Open Subtitles إنها فرصتي لأبتعد عن الوحوش .والكائنات الشيطانية والمخابئ العفنة
    İnanılmaz güzel bir antika kokusu var üzerinde. küflü, ağır, köhne. Open Subtitles عند إخراجه من الصندوق، كانت له رائحة عفنة رائعة تنم عن العتاقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more