"külotu" - Translation from Turkish to Arabic

    • سروال
        
    • كيلوت
        
    • سراويل
        
    • بسروالها
        
    • ملابس داخليه
        
    Ben Travis. Sapık falan değilim. Bu tanımadığım bir kızın külotu falan değil. Open Subtitles لستُ منحرفاً أو ما شابه، فهذا ليس سروال فتاةٍ ما، و إنّما مشبكُ شعر والدتي
    Hyang-sook'daki gibi... kurbanın külotu yüzünde. Open Subtitles سروال الضحية على وجهها كما في حالة هيانج-سوك
    İş için giydiğim külotu denemene izin verdim zaten. Open Subtitles تَركتُك تُحاولُ على كيلوت عملي.
    Onların şeytan külotu olduğunu söylüyordu. Open Subtitles قالت انهم كيلوت الشيطان
    külotu giyiyorum, ama bikiniler bana göre değil. Open Subtitles أنا ارتداء سراويل داخلية ولكنها ليست البيكيني الامنة
    külotu. Hyang-sook'un külotu. Kafasına külotu geçirildi. Open Subtitles بسروالها، رأسها كان مغطى بسروالها
    Kimsenin külotu yok Külotumuz yok Open Subtitles لا أحد يرتدي ملابس داخليه نحن لا نرتدي ملابس داخليه
    Hyang-sook'daki gibi... kurbanın külotu yüzünde. Open Subtitles سروال الضحية على وجهها كما في حالة هيانج-سوك
    -Sadece külotu giymeyeceksin, aşkım. Open Subtitles لن ترتدي سروال تحتي فحسب
    Paket pizza ve kadın külotu mu? Open Subtitles بقايا بيتزا و سروال نسائي
    Şuna bak, nine külotu ortada. Open Subtitles انظروا , سروال الجدة مرتفع
    külotu temiz değilmiş. Open Subtitles ليس لديها سروال نظيف.
    Bir kutu sakız ve kız kardeşinin külotu. Open Subtitles ولا سروال أختك
    Sevgilimin külotu Kelso? Open Subtitles كيلوت صديقتي، كيلسو؟
    Annem almak istemiyordu. Onların şeytan külotu olduğunu söylüyordu. Open Subtitles قالت انهم كيلوت الشيطان
    Jackie'nin külotu! Open Subtitles كيلوت جاكي!
    Haydi, şu külotu çıkaralım. Open Subtitles دعونا تحصل على الخروج من سراويل هؤلاء الصغير القذر.
    Sapıklar için kokmuş külotu satma işine başlıyorum. Open Subtitles أنا سأبدأ عمل بيع سراويل قذره للمنحرفين
    Bart, aynı külotu giymişiz. Open Subtitles . يا ( بارت ) ، نحن نرتدي سراويل متشابهة
    külotu. Hyang-sook'un külotu. Kafasına külotu geçirildi. Open Subtitles بسروالها، رأسها كان مغطى بسروالها
    Kafasına külotu geçirildi. Open Subtitles رأسها كان مغطى بسروالها
    Burada bir kadın külotu var. Open Subtitles هناك زوجين من ملابس داخليه هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more