Bunun benim kültürümde o kadar sert yargılanmadığını söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أقول أنه في ثقافتي لا يحكم عليه بهذه القسوة. |
Benim kültürümde yaşıyoruz ve benim kültürümde bunları sert bir biçimde yargılamamış olsaydık tüm gün ne yaptığımızı bilemez olurduk. | Open Subtitles | نحن في ثقافتي وثقافتي إذا لم يكن لدينا أشياء للحكم بقسوة لن نعرف ما يجب القيام به كل يوم. |
Pantolonuna iltifat ettim ki bu benim kültürümde bir erkeğe verebileceğin en büyük onurdur ve seve seve ayrıldılar. | Open Subtitles | لقد أثنيت على بنطاله، وهو أعلى تكريم يُمكنك أن تعطيه للرجل في ثقافتي. وكانسعيدًاللغايةللمغادرة! |
Sizin kültürünüzde kadınlar benim kültürümde olduğundan farklı olarak erkeklerle eşit görünmüyor. | Open Subtitles | النساء فى ثقافتكم يبدون غير متساوين مع الرجال كما هو الحال فى ثقافتنا |
Benim kültürümde, eğer nereye gidersen git onu yanında tutarsan, sonunda kaderindeki kişiyle tanışacaksın derler. | Open Subtitles | يشاع ان اخذتها اينما ذهبت ستقابل شخص احلامك |
Evet, benim kültürümde uzun süre, belki de yıllarca böyle bir şey yapmadan önce bekleriz. | Open Subtitles | نعم، في ثقافتي ننتظر فترة طويلة، وربما حتى سنة قبل ان نفعل... شيء من هذا القبيل. |
"İyi" benim kültürümde olan bir kavram değil! | Open Subtitles | - جيّد" لا وجود لها في ثقافتي" - |
Benim kültürümde saygı bir erdemdir. | Open Subtitles | في ثقافتي الاحترام فضيلة. |
(Gülüşmeler) Ancak, benim kültürümde bir deyiş vardır eğer bir tomurcuk, bir ağacı bir şey söylemeden terk ederse bu tomurcuk, genç bir tomurcuktur. | TED | (ضحك) لكنهم في ثقافتنا يقولون ،لو أن هنالك برعم غادر الشجرة دون أن يقول شيئاً هذا البرعم هو أصغرهم. |
Şey,benim kültürümde,birincide başarılı olmazsan, dene ve dene ve tekrar dene derler. | Open Subtitles | يشاع ايضا ان لم تفلحي , حاولي و مرارا |