"kültürüyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • ثقافة
        
    • بالثقافة
        
    Sonra 1980'lerde hip hop, B-boys, kaykaycılar tarafından da benimsendi ve bir tür genç sokak kültürüyle özdeşleşti. TED ثم،حوالي في الثمانينيات، اِستعملت بواسطة شباب الهيب هوب والبي، والمتزلجون باللوح واتخذ هذا الشكل من ثقافة شباب الشارع.
    Hız kültürüyle öyle bir marine olmuş vaziyetteyiz ki neredeyse bunun, hayatımızın her alanındaki maliyetini farketmekte başarısız oluyoruz. Sağlığımız, beslenmemiz, işimiz ilişkilerimiz, çevre ve toplumumuz üzerindeki maliyet. TED فنحن منغمسين في ثقافة السرعة لدرجة إننا نكاد أن نغفل ضربيتها على كل جانب من حياتنا على صحتنا ، وطعامنا ، وعملنا ، و علاقاتنا ، والبيئة ، ومجتمعنا.
    Sakıncası yoksa tüketim kültürüyle ilgili birkaç sorumuza cevap verir misiniz? Open Subtitles هل سيكون نوع الإجابة قفزة بلغت ذروتها أسئلة حول ثقافة الاستهلاك ؟
    Hepsi gerçekten çok iyi çocuklar ve insan kültürüyle ilgili yeni şeyler öğrenmekten dolayı oldukça heyecanlılar. Open Subtitles هناك أطفال رائعون متشوقون لمعرفة وتعلم ثقافة البشر
    Fakat diğer kısım da kampüslerimizdeki bilim ve mühendislik kültürüyle yakından ilgili. TED ولكن الجزء الآخر يتعلق بالثقافة في العلوم والهندسة في جامعاتنا.
    Bir yok etme çabası olduğunda çok güçlü bir sivil hayat inşa edebiliriz, zengin bir katılım kültürüyle. TED حيثما وجد التفكك، نستطيع أن نبني حياة مدنية مزدهرة مفعمة بالثقافة المشتركة الغنية.
    İnsan hayatının gelişiminin bağlı olduğu üç temel prensip vardır ve bu prensipler bir çok öğretmenin altında ezildiği ve birçok öğrencinin dayanmak zorunda olduğu eğitim kültürüyle çelişiyor. TED هناك ثلاثة مبادئ تزدهر بها حياة اﻹنسان، وهي تتناقض مع ثقافة التعليم والتي يجب على المعلمين العمل تحتها ويجب على معظم الطلاب تحملها.
    Evet! Film çekimi süresince bir sürü --etkileyici, dünyanın en iyilerinden-- hip-hop dansçısıyla tanışmam gerekti ve bu dansçılar, beni çok etkileyen bir toplulukla, bir tür yeraltı sokak kültürüyle tanıştırdılar. TED خلال هذا الفيلم حصلت على الفرصة للقاء العديد من الراقصين مذهلين, وأفضلهم في العالم ونقلوني الى مجتمع, نوعا ما مثل تحت الأرض ثقافة الشارع التي أذهلتني تماما
    Kuzey Amerika kültürüyle yakından ilgileniyorum. Open Subtitles أنا مهتم في ثقافة أمريكا الشمالية.
    Kuzey Amerika kültürüyle yakından ilgileniyorum. Open Subtitles أنا مهتم في ثقافة أمريكا الشمالية
    Tüm o Blues kültürüyle, çok güzel baş edebilirim. Senin için onunla konuşabilirim. Open Subtitles أعرف كثيرا عن ثقافة موسيقى البلوز
    Bay Napier'in dediğine göre, benim küstah yöneticilik tarzım şirket kültürüyle uyumlu değilmiş. Open Subtitles {\pos(192,220)}السيد (نابير) أخبرني أن أسلوب الإدارة الصارخ خاصتي كان يتعارض مع ثقافة الشركة
    CA: Demek istediğim Netflix kültürüyle ilgili alışılmadık bir şey olmalı ki böyle cesur olmanızı sağladı, "pervasız" demeyeceğim-- cesur, iyi düşünülmüş kararlar. TED ك.ا: لكن، يجب أن يكون هناك شئ مميز في ثقافة نيتفليكس منحكم الفرصة لإتخاذ قرار جرئ-- لم أقل"متهور"-- لكن قرار جرئ، مباشر، تمت دراسته جيدًأ.
    Hatta üniversitede New Mexico'daki Pueblo insanları kültürüyle alakalı bir tez yazmış. Open Subtitles في الواقع، لقد كانت رسالته الجامعيه ،حول ثقافة شعب البايبلو (والذين يعيشون في (نيو مكسيكو
    "Büyük Şeytan seni Batı kültürüyle büyülemesin. Open Subtitles لا تدع الشيطان الأكبر يغريك بالثقافة الغربية
    Ve bu günlük davranış Juan'da Hint-Afrika kültürüyle ilgili elli binden fazla belge toplamasını muhafaza etmesini sağlayan tutkuyu ateşledi. TED وقد أثار هذا النشاط اليومي في خوان الرغبة في أن يجمع ويحفظ ما يزيد عن 50000 وثيقة ذات صلة بالثقافة الأفريقية-الهندية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more