Dükkanlarda satılan pahalı küplerden istemiyorum. | Open Subtitles | اوه لا ليس احد المتاجر الغاليه لبيع مكعبات الثلج |
Uzay küplerden oluşuyor olamaz. | Open Subtitles | لا يبدو الفضاء و أنَّه يجيء في مكعبات |
Sen küplerden küp yapansın değil mi? | Open Subtitles | ألست أنت من صنعت المكعب من عدة مكعبات ؟ |
Karmaşık yapılı, şekil değiştiren küplerden yapılmış bir gemi. | Open Subtitles | هي مركبه صُنعت من تلك المكعبات و هي سبائك متراكبه متبدلة التشكيل |
Oyun odasındaki küplerden Charles ismi çıkıyor. | Open Subtitles | المكعبات في غرفة الالعاب تهجئ اسم : تشارلز |
Sekiz artı küplerden bir küp. Dokuz. | Open Subtitles | ثمانية بالإضافة إلى مكعب مصنوع من المكعبات ، تسعة |
Bana titreyen küplerden ver. | Open Subtitles | أعطني بعض مكعبات الدجاج |
"Kötürüm bir dâhi! O küplerden bir küp yaptı." | Open Subtitles | يقولون ،( الشاب المعوّق عبقري ، لقد صنع مكعباً من عدة مكعبات ) |
Ben de küplerden yapılan küpü dâhice sanıyordum. | Open Subtitles | و أنا ظننت أن الكعب المصنوع من المكعبات هو فكرة عبقرية |
Kate, insanlığı o küplerden uzak tutmalıyız. | Open Subtitles | - كايت، يَجِب أَن نبعد الإنسانية عن تلك المكعبات |
Bu küpler dönebiliyor veya olduğu yerde yere değen kenarını değiştirebiliyor, ve biz bu küplerden 1000 tanesini bir çorbaya attık -- canlandırma amacıyla -- ve onları ödüllendirmedik, sadece takla atmalarına izin verdik. Enerji pompalayarak bir iki değişimden sonra neler olduğunu görmek istedik. | TED | المكعب يستطيع الدوران أو التدحرج على جنبه ورمينا 1000 من هذه المكعبات في سائل هذا في المحاكاة -- ولم نكافيءهم على أي شيء فقط تركناهم يتقلبون انظروا إلى ما يحدث بعد بضع تحورات |
- küplerden uzak dur. - Tamam. | Open Subtitles | أبعتد عن المكعبات - حَسَناً - |