küresel ısınmaya karşı bir şey yapmak istememeye karar verebilirler. | Open Subtitles | أنهم لا يريدون أن يفعلوا أي شيئ تجاه الاحتباس الحراري |
küresel ısınmaya karşı çözümler, gıda güvensizliği için de aynı. | TED | إن الحلول لعكس أثر الاحتباس الحراري هي نفس الحلول لانعدام الأمن الغذائي. |
Genç bayan, küresel ısınmaya karşı federal hükümetin tutumu, öyle bir şeyin var olmadığıdır. | Open Subtitles | ترى الحكومة الفيدرالية أن الاحتباس الحراري لا وجود له أيتها الصغيرة |
küresel ısınmaya, hava kirliliğine el attığında, birden durduruldu. | Open Subtitles | الإحتباس الحراري و تلوث ثاني أكسيد الكربون فعليهم ان يوقفوه فجأة؟ |
Müşterisinin yazdığı filmde, Leo, bir petrol endüstrisi lobicisini oynuyor. Meteorolog kız arkadaşı, işi küresel ısınmaya sebep olduğu için onu ayrılmakla tehdit ediyor. | TED | الآن في هذا الفيلم، الذي اعد له العميل السيناريو ليو سيلعب دور رجل من لوبي صناعة النفط و الذي خليلته، عالمة محلية للارصاد الجوية، تهدده بأن تتركه لأن عمله يساهم في الاحتباس الحراري |
Eğer cinsiyet eşitliğinde başarıya ulaşırsak aynı zamanda küresel ısınmaya dikkat çekmeyi de başarırız. | TED | سنكسب أيضا أرضية لمعالجة الاحترار العالمي. وت@@ برز هذه الصلة في ثلاثة مجالات رئيسية - |
Gördüğümüz bütün bu şehirler küresel ısınmaya çözüm bulmaya tahhütte bulunuyor. | Open Subtitles | سنتخلص من هذا القدر من تلوث الاحتباس الحراري بدلا من أن تكون في الجو إذ نطبق قاعدة انتهاء الاستخدام بكفاءة هذا القدر |
Şimdilerde karbondioksidin, küresel ısınmaya sebep olan tehlikeli bir sera gazı olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | اليوم، نعتبر ثاني أكسيد الكربون غازاً دفيئاً خطيراً يؤدي إلى الاحتباس الحراري. |
O gülücük küresel ısınmaya katkıda bulunmadan tüm dünyayı aydınlatır. | Open Subtitles | الضحكة التي تجعل العالم كله مشمس بدون المساهمة في الاحتباس الحراري |
Elbette küresel ısınmaya insan sebep oldu. | Open Subtitles | قطعا يوجد هناك ظاهرة الاحتباس الحراري ومن غير شك أنها من صنع الانسان |
Yine Küresel Isınma.. Oysa, küresel ısınmaya dair hiç bir kanıt yok.. | Open Subtitles | إذا كان الجو حارا انه الاحتباس الحراري لا يوجد شيء |
küresel ısınmaya rağmen buzullar erimeyi kesti. | Open Subtitles | على الرغم من الاحتباس الحراري فإن الجليد القطبي توقف عن الذوبان |
O zaman sadece komik gelmişti ama şimdi ayrıca küresel ısınmaya karşı dokunaklı bir simge. | Open Subtitles | كان مضحكا وحسب، لكنه الآن أيضا دليل قوي على الاحتباس الحراري. |
Bu kolay ve açık bir örnektir ve öyle de olmalıdır, fakat binaların küresel ısınmaya olan etkisi otomobil ve kamyonlardan daha fazladır. | TED | انه مصدر سهل ومرئي للتلوث، و يجب أن يستدعي القلق، لكن التلوث القادم من المباني والذي يسبب الاحتباس الحراري أكثر من ذلك القادم من السيارات والشاحنات. |
Küresel enerji tüketiminin yüzde yetmiş beşi şehirlerimizde oluyor ve küresel ısınmaya sebep olan gaz emisyonunun yüzde sekseni de şehirlerimizden geliyor. | TED | 75 % من استهلاك الطاقة العالمي يحدث في مدننا، و 80% من الانبعاثات الغازية التي تسبب الاحتباس الحراري تخرج من مدننا |
Bunun suçunu alkole, küresel ısınmaya veya garip neon alerjime atabilirim... | Open Subtitles | انا غير مرتاح للوم على الكحول ، أو الاحتباس الحراري او تحجب حساسيه للنيون... |
Milyonlarca Amerikalı, gece yataklarına ülkenin bir numaralı palyaçosunun sonunda küresel ısınmaya el atmasına şükrederek giriyor. | Open Subtitles | ملايين الأمريكيين ينامون ليلاً داعيين أن مهرج الأمة رقم واحد سيبدأ في الأهتمام أخيراً بشأن الإحتباس الحراري |
Larry, Bu tuvalet kağıdının yapımında kaç milyon bakire ağacın kesildiğini ve bunun da küresel ısınmaya katkıda bulunduğunu, bunun da kasırgaların oluşmasını sağladığını, dolayısıyla sizlerin burada olmanızın sebebi olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف كم مليوناًمنالاشجار، تقطعلصنع، ورق الحمام هذا مما يساعد على الإحتباس الحراري |
Eğer buraya gelir ve, "Aslında, bu noktaya gelirken küresel ısınmaya yol açmayı hedeflememiştim." dersek, ve "Bu planımın bir parçası değildi." dersek, işte o zaman bunun fiilen planımızın bir parçası olduğunu fark ederiz; | TED | إذا كان لنا أن نأتي الى هنا ونقول : "حسنا ، لم أكن أنوي التسبب في ظاهرة الإحتباس الحراري وأنا في طريقي إلى هنا،" ونقول : "هذا ليس جزءاً من خطَّتي". ثم نلاحظ أنها جزءٌ من خطّتنا الواقعية. |
Günümüzde, Avrupa sırf hayvanlarını beslemek için Güney Amerika'dan ihraç ettiği milyonlarca ton soya'ya bağımlı, üretimi küresel ısınmaya büyük katkısı olan, ormansızlaşmaya, biyolojik çeşitlilik kaybına, sebep olan soya'ya. | TED | تعتمد أوروبا الآن على استيراد ملايين الأطنان من فول الصويا من جنوب أفريقيا، حيث يساهم إنتاجه في ظاهرة الانحباس الحراري، وفي إزالة الغابات، وفقدان التنوع البيولوجي، من أجل إطعام الماشية هنا في أوروبا. |
Bence küresel ısınmaya inasnlık neden oldu | Open Subtitles | أعتقد بأن الاحترار العالمي سببه الانسان |