"küstahlık" - Translation from Turkish to Arabic

    • وقاحة
        
    • الوقاحة
        
    • الغطرسة
        
    • الجرأة
        
    • وقح
        
    • وقحة
        
    • الغرور
        
    • جرأة
        
    • غرور
        
    • ساس
        
    • بوقاحة
        
    • العجرفة
        
    • يالوقاحتهم
        
    • يا للوقاحة
        
    • وقاحتك
        
    Sorun küstahlık değil, pratiklik. Open Subtitles انها ليست مسألة وقاحة ولكنها مسألة التنفيذ
    Bir öneride bulunsam küstahlık mı etmiş olurum? Open Subtitles هل تعتقدين أنها وقاحة إذا تقدمت بإقتراح آخر ؟
    Böyle bir küstahlık insanı çok acıktırır. Open Subtitles مثل هذه الوقاحة لابد وأن تدعم شهيتك المفتوحة
    Bazen saflık, küstahlık veya bencillik, bazense dikkatsizlikten ortaya çıkabilir. TED ويمكن أن يكون وليد البراءة أو الغطرسة, أو الأنانية، وأحيانا وليد عدم الاكتراث.
    Zihin egzersizi yapacak küstahlık sizde var bu da sizin akranlarınızın vasatlığı arasında parlamanıza neden oluyor. Open Subtitles لأنك قمت بالتباهي وملكت الجرأة لكي تكون أذكى من باقي زملائك
    Bu macerayı paylaştıktan sonra size katılma isteğim küstahlık olur mu? Open Subtitles هل وقح من طرفي الرغبة في الانضمام إليكم بعد هذه المغامرة؟
    Geçen sefer öyle küstahlık ettiğim için özür dilerim. Open Subtitles آسفه على كوني وقحة جدا آخر مرّة
    Seninkinin daha iyi olduğunu düşünmek biraz küstahlık olmuyor mu? Open Subtitles ألا تعتقدين بأن هذه وقاحة منك قليلاً بأنك تعتقدين بأن زواجك أفضل؟
    Size bir ilişkisi varmış gibi mi geldi? Bu ne küstahlık! Open Subtitles . هل تظن بأن هناك صلة بموضوعنا . هذه وقاحة
    Üçgen şeyi çalmak için yeteneğim yoktu ama grup lideri, bende küstahlık olduğunu söyledi. Open Subtitles لم يكن لدي ما يتطلب للعزف، لكن مخرج الفرقة قال بأنني أملك وقاحة.
    küstahlık olmazsa ben de sizin için aynısını dilerim leydim. Open Subtitles كنت لأقول الشيء نفسه لو لم تكن تلك وقاحة يا سيدتي
    Biliyor musun, buraya girip benimle böyle konuşarak küstahlık yapıyorsun. Open Subtitles أتعرف، لديك وافر من الوقاحة كى تأتى إلى هنا وتخاطبنى هكذا
    "Bilim adamı:"Tedavi İçin Çok Geç" küstahlık. İsyankarlık. "Milyonlar Yakında Kıyameti Bekliyor" Otoriteye itaatsizlik. Open Subtitles الوقاحة ، الاهمال تجاهل الاوامر العليا
    Beni sevebileceğini iddia etmek küstahlık olur. Open Subtitles سيكون من الغطرسة الإيحاء أنكِ قد تحبيني.
    küstahlık etmen ve müthiş bir cahillik edip beni alaşağı edebileceğini düşünmen. Open Subtitles أنك تملك الجرأة والجهل العميق لتعتقد أنك بإمكانك القضاء علىّ
    küstahlık yapmak istemem ama senin yerinde olsam bunu yapmazdım. Open Subtitles لا أريد أن أكون شخص وقح لكن لا أنصحك بفعل ذلك
    küstahlık yapmaya çok yakınsın. Open Subtitles أوشكت أن تكوني وقحة
    Saflık seni suçlama nedenim değil. küstahlık olabilir. Open Subtitles أنا لا أتهمك بالسذاجة ولكن ما كان فى ذهنى هو الغرور
    Bir dereceye kadar öyle. Başlangıçta konuşmalarında nefret ettiğim küstahlık ve laubalilik olduğunu zannettiğim şeyin aslında toy bir avarelik olduğunu olduğunu keşfettiğimden beri ilgimi çekmeye başladı. Open Subtitles إلى حد ما، في البداية، أظهر حديثه جرأة وألفة وهذا لا يعجبني
    Bazı şeyleri çözebileceğimi düşünmek tuhaf bir şey midir yoksa küstahlık mı? Open Subtitles لو ظننت أن بأمكاني معرفه الأمور , هل هذه حيرة ؟ أم غرور ؟
    küstahlık yapma, Anna Mae. Open Subtitles لا ساس لي، آنا ماي.
    Böyle küstahlık ettiğinde seni çok seviyorum, kızım. Open Subtitles أحب أن تتكلمي بوقاحة إلى الآخرين يا فتاة
    Tam bir küstahlık. Open Subtitles العجرفة.
    Bana af önermeleri ne büyük küstahlık. Open Subtitles يالوقاحتهم ليعرضوا علي هذا العفو
    Bu ne küstahlık! Open Subtitles ! يا للوقاحة
    Yeter bu kadar küstahlık. Open Subtitles ! يكفي من وقاحتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more