Sorun küstahlık değil, pratiklik. | Open Subtitles | انها ليست مسألة وقاحة ولكنها مسألة التنفيذ |
Bir öneride bulunsam küstahlık mı etmiş olurum? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنها وقاحة إذا تقدمت بإقتراح آخر ؟ |
Böyle bir küstahlık insanı çok acıktırır. | Open Subtitles | مثل هذه الوقاحة لابد وأن تدعم شهيتك المفتوحة |
Bazen saflık, küstahlık veya bencillik, bazense dikkatsizlikten ortaya çıkabilir. | TED | ويمكن أن يكون وليد البراءة أو الغطرسة, أو الأنانية، وأحيانا وليد عدم الاكتراث. |
Zihin egzersizi yapacak küstahlık sizde var bu da sizin akranlarınızın vasatlığı arasında parlamanıza neden oluyor. | Open Subtitles | لأنك قمت بالتباهي وملكت الجرأة لكي تكون أذكى من باقي زملائك |
Bu macerayı paylaştıktan sonra size katılma isteğim küstahlık olur mu? | Open Subtitles | هل وقح من طرفي الرغبة في الانضمام إليكم بعد هذه المغامرة؟ |
Geçen sefer öyle küstahlık ettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفه على كوني وقحة جدا آخر مرّة |
Seninkinin daha iyi olduğunu düşünmek biraz küstahlık olmuyor mu? | Open Subtitles | ألا تعتقدين بأن هذه وقاحة منك قليلاً بأنك تعتقدين بأن زواجك أفضل؟ |
Size bir ilişkisi varmış gibi mi geldi? Bu ne küstahlık! | Open Subtitles | . هل تظن بأن هناك صلة بموضوعنا . هذه وقاحة |
Üçgen şeyi çalmak için yeteneğim yoktu ama grup lideri, bende küstahlık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لم يكن لدي ما يتطلب للعزف، لكن مخرج الفرقة قال بأنني أملك وقاحة. |
küstahlık olmazsa ben de sizin için aynısını dilerim leydim. | Open Subtitles | كنت لأقول الشيء نفسه لو لم تكن تلك وقاحة يا سيدتي |
Biliyor musun, buraya girip benimle böyle konuşarak küstahlık yapıyorsun. | Open Subtitles | أتعرف، لديك وافر من الوقاحة كى تأتى إلى هنا وتخاطبنى هكذا |
"Bilim adamı:"Tedavi İçin Çok Geç" küstahlık. İsyankarlık. "Milyonlar Yakında Kıyameti Bekliyor" Otoriteye itaatsizlik. | Open Subtitles | الوقاحة ، الاهمال تجاهل الاوامر العليا |
Beni sevebileceğini iddia etmek küstahlık olur. | Open Subtitles | سيكون من الغطرسة الإيحاء أنكِ قد تحبيني. |
küstahlık etmen ve müthiş bir cahillik edip beni alaşağı edebileceğini düşünmen. | Open Subtitles | أنك تملك الجرأة والجهل العميق لتعتقد أنك بإمكانك القضاء علىّ |
küstahlık yapmak istemem ama senin yerinde olsam bunu yapmazdım. | Open Subtitles | لا أريد أن أكون شخص وقح لكن لا أنصحك بفعل ذلك |
küstahlık yapmaya çok yakınsın. | Open Subtitles | أوشكت أن تكوني وقحة |
Saflık seni suçlama nedenim değil. küstahlık olabilir. | Open Subtitles | أنا لا أتهمك بالسذاجة ولكن ما كان فى ذهنى هو الغرور |
Bir dereceye kadar öyle. Başlangıçta konuşmalarında nefret ettiğim küstahlık ve laubalilik olduğunu zannettiğim şeyin aslında toy bir avarelik olduğunu olduğunu keşfettiğimden beri ilgimi çekmeye başladı. | Open Subtitles | إلى حد ما، في البداية، أظهر حديثه جرأة وألفة وهذا لا يعجبني |
Bazı şeyleri çözebileceğimi düşünmek tuhaf bir şey midir yoksa küstahlık mı? | Open Subtitles | لو ظننت أن بأمكاني معرفه الأمور , هل هذه حيرة ؟ أم غرور ؟ |
küstahlık yapma, Anna Mae. | Open Subtitles | لا ساس لي، آنا ماي. |
Böyle küstahlık ettiğinde seni çok seviyorum, kızım. | Open Subtitles | أحب أن تتكلمي بوقاحة إلى الآخرين يا فتاة |
Tam bir küstahlık. | Open Subtitles | العجرفة. |
Bana af önermeleri ne büyük küstahlık. | Open Subtitles | يالوقاحتهم ليعرضوا علي هذا العفو |
Bu ne küstahlık! | Open Subtitles | ! يا للوقاحة |
Yeter bu kadar küstahlık. | Open Subtitles | ! يكفي من وقاحتك |