- Onları sıkı tut. Şu kütüğün üstüne çık. - Şunun mu? | Open Subtitles | أمسكيهم جيدا , اصعدى على هذا الجذع هذا ؟ |
Neden sadece bu kütüğün üzerine oturup ...çirkin yaşlı kayayı buradan izlemiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نستطيع الجلوس على هذا الجذع و أنظر الى تلك الصخرة البشعه التي هناك ؟ ؟ |
Oduncu olmak istiyorsa, kütüğün öteki ucunu tutmak zorunda. | Open Subtitles | إذا كانت تريد لعب دور الحطاب,فعليها تعلم قطع الجذع إلى نهايته |
Tarlanın kenarında bir kütüğün arkasında içinde yolculuğunda ihtiyaç duyacağın.. | Open Subtitles | ..وراء الجذع في حافة الحقل ستجد حقيبة ملأة بالمواد.. |
Sadece bir kütüğün üstünde düğme var ve kablo kesilmiş. | Open Subtitles | إنه مجرّد زر على قطعة خشب وذلك السلك مقطوع فقط |
Bu yüzden bunu yapmak bana da acı verecek. Elini kütüğün üstüne koy! | Open Subtitles | لهذا سيؤلم بشدة ما يترتب عليه ضع يدك على الجذع |
Ayrıca kütüğün kenarlarında kıyafet lifleri de var. | Open Subtitles | مهلا، أرى أيضا الألياف الملابس حول حافة الجذع. |
Bir kütüğün üzerine oturdum. | Open Subtitles | . ربماً قُمت بالجلوس على هذا الجذع |
Bıçak kütüğün etrafını saran ipi desteklemek için kullanılmış. | Open Subtitles | السكين كان يستخدم ليدعم الحبل حول الجذع |
kütüğün üstüne çık. | Open Subtitles | اصعدى على الجذع |
- Orada. kütüğün yanında. | Open Subtitles | انه هناك بجانب الجذع |
- Evet! - Beğendim mi, kütük? - kütüğün işini bitirdin. | Open Subtitles | -لقد قتلت ذلك الجذع تماماً |
Ortaçağ'da kavgalar kütüğün üzerinde olur, yoksa alkol ruhsatımızı kaybederiz. | Open Subtitles | كافة نزاعات (ميدل آيجيز) تُحلّ بطريقة واحدة، على الجذع ... وإلا فقدنا رخصة الكحوليات |
- kütüğün orada buluşuruz! | Open Subtitles | - سأقابلك عند الجذع! مفهوم |
Elini kütüğün üstüne koy dedim! | Open Subtitles | ضعها على الجذع |
Yüzbaşı kusura bakmayın ama arkadaşımız 7.5 metrelik bir kütüğün üstünde sürükleniyor. | Open Subtitles | أيها القبطان مع كامل احترامي، إنها صديقتنا هناك تطفو في الارجاء على قطعة خشب بطول 20 قدماً |
Bildiğim şu ki, Ben'in çarkı çevirdiği gün seninle bir kütüğün üzerinde oturuyorduk. | Open Subtitles | أعرف أنّه في اليوم الذي أدار فيه (بن) العجلة كنتُ أجلس وإيّاكَ على قطعة خشب |