İnanamıyorum. Bazı insanlar kütüphanelerden hoşlanıyormuş. | Open Subtitles | لا أصدّق ما أسمعه، بعض الناس يحبون المكاتب. |
Bazı insanlar kütüphanelerden hoşlanıyor. | Open Subtitles | بعض الناس يحبون المكاتب. |
Çünkü, bu projenin ana fikri çocukların eski ve demode kütüphanelerden sıkılıyor olması, dediler. | TED | لأنهم، قالوا، فكرة هذا العمل أن الأطفال كانوا قد سئموا من المكتبات القديمة العتيقة. |
Yılda 40 bin çocuk bu kütüphanelerden etkileniyor. | TED | يستفيد 60 ألف طالب كل سنة من هذه المكتبات. |
kütüphanelerden ve şehir merkezinde, yalıtılmış hâldeki kolejlerden yalnızca dakikalarca ötede kendinizi Britanya Elektrik'te en yüksek teknolojiyle karşı karşıya bulursunuz. | Open Subtitles | على بعد دقائق من المكتبات و كليات المعاهد في وسط المدينة، سيجد الزائر نفسه قريبا |
Şimdi ise bu kitaplar tarih arasında kaybolup gitmediyse bir kütüphanenin tekinde ve bu kitapların çoğu kütüphanelerden getirtiliyor, ve günümüze kadar 15 milyon kitabı taramış olan, Google tarafından dijitalize hale getiriliyorlar. | TED | الآن إن لم تكن تلك الكتب مفقودة في التاريخ، فإنها في مكان ما في مكتبة، والكثير من تلك الكتب يتم استرجاعها من المكتبات ورقمنتها من قبل غوغل، والذين قاموا بمسح 15 مليون كتاب لحد الساعة. |
Onları kütüphanelerden yasaklamak zorunda kaldık. | Open Subtitles | إضطررنا أن نطردهم من المكتبات |
diye sordum. Yaptı. Eğer açılan ilk kütüphanelerden olan Richard'ın kütüphanesine giderseniz okulun kahramanlarının büyük boy ihtişamlı fotoğraflarının aşağıya, kütüphanede çalışanlara doğru, baktıklarını görürsünüz. | TED | ففعلت ذلك، وإذا ذهبتم إلى مكتبة (ريتشارد)، وهي إحدى أول المكتبات التي افتتحت، تجدون بها ذلك الإفريز الرائع لأبطال المدرسة، تم تكبيره، وينظر لأسفل على بيوت الدمى بالمكتبة الحقيقية، صحيح؟ |