"küveti" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحوض
        
    • حوض
        
    • المغطس
        
    • مغطس
        
    • بانيو
        
    • جاكوزي
        
    Kauçuk eldiven giyiyor ayrıca küveti temizlemek için içini su doldurmazsın. Open Subtitles أَعْني, أنها تَلْبسُ قفازاتَ مطاطيةَ, وأنت لا تَمْلأُ الحوض بالماءِ لتَنظيفه.
    Komiksin Phil kimmiş Of Ben sana küveti doldur diyecektim Ki yıkanabilelim Open Subtitles لا ليس اسم شخص فقط قصدت أقول هيا لنملئ الحوض لكي نستحم
    Çözüm onları birşeyin içine atmakta. Şömine gibi Elektrik küveti gibi. Open Subtitles فالحل يكمن في إلقائها في موقد النار أو في الحوض الكهربائي
    ama Yarımay Körfezindeki eski evimizden kalma bi küveti var. Open Subtitles ولكن لديها حوض من مكاننا القديم من خليج نصف القمر
    Kendinden ızgarası, güveç göstergesi, ütü masası ve burda da ayak yıkama küveti var, bayanlar tüm gününü önünde geçirdiği için. Open Subtitles لديه أربعة عيون و مؤشر للحرارة, و طاولة للكي و حوض لنقع القدم و طالما أنكِ امرأة فستقضين اليوم كله أمامه
    küveti her zaman dolu tutarım ve ılık gecelerde banyo yaparım. Open Subtitles انني دائما ما أترك المغطس ممتلئاً لآخذ حماماً في الليالي الدافئة
    Bu eski küveti kıyıya çıkarıp... şaftı söküp atölyeye kadar taşıyıp düzeltirdik. Open Subtitles يمكننا سحب هذا الحوض القديم وسحب العمود وثم نسحبها للورشة والعمل عليه مرة آخرى
    Eve gidip küveti tam yağIı sütle doldur. Open Subtitles هل تعلم ماذا يجب عليك القيام به؟ عد إلى المنزل و قم بملء الحوض بالحليب
    Sanırım o küveti doldurmamın zamanı geldi. Open Subtitles أعتَقد انةُ قد حان الوقت لكي أملئ هذا الحوض
    Bu küveti ihtiyar adam eşi için yaptırmış fakat kadın kaçmış biliyorsunuz. Open Subtitles أتعلم، الأب قد بنى هذا الحوض لزوجته ولكنّها هربت
    Seni yıkadıkları küveti biliyorsun değil mi? Open Subtitles أتعرف الحوض الذي تستحم به حماماتك الصغيرة
    Biriniz küveti soğuk suyla doldursun. Buz da atın. Open Subtitles الموافقة، ملء شخص ما الذي الحوض بالماء البارد وبحث نفس قدر ثلج كما هم يمكن أن في المجمّدة.
    Ateşini düşürmemiz gerekiyor. küveti buzla dolduralım. Open Subtitles نحتاج لخفض حرارة الطفل املئ الحوض بالثلج.
    Connecticut'ta ki evimizdeki küveti hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكر الحوض الفخاري القديم؟ من منزلنا في كونتكيت؟
    Sanki Tanrı'nın evinde yaşıyoruz ve onun şişman kız kardeşi küveti taşırıyor. Open Subtitles إنّه كأنّ ساكن الشقة السمين التي تحت الرب دخل إلى الحوض ثمّ طفح الماء
    Vampir olmak çok garip. Aman Allah'ım, bu küveti çok severim. Open Subtitles كون المرئ مصّاص دماء مريب جدًّا يا إلهي، أحبّ حوض الاستحمام
    Mohammed küveti enkazın tepesine yerleştirip çocuklarına her sabah köpük banyosu yaptırmaya başlamış. TED وضع محمد حوض الاستحمام فوق أنقاض منزله و بدأ يجعل أولاده يتسحموا فيه كل صباح.
    Ne saçma! Altı delik bir küveti doldurmak mı? Open Subtitles يشعرون بالحيرة وهم يحاولون . ملأ حوض الاستحمام وسد الفراغ
    Kim altı delik olan bir küveti doldurmaya çalışır? Open Subtitles من الذي يود صب الماء في حوض الاستحمام وملؤه
    Ben yerleri silip, küveti temizleyip, çamaşırları asana kadar... Open Subtitles بعد أن أنتهي من مسح الأرض و تنظيف المغطس و نشر الملابس
    Onu alçak bir küvete sokarız, ama küveti suyla değil, ishal olmuş evsiz insanlarla doldururuz, sonra da kafasına o şeylerden koyarız... Open Subtitles نقوم بوضعها في مغطس لكن المغطس لا يحتوي على ماء يحتوي على إسهال أناس مشرَّدين
    Jakuzi küveti Lars. Bir jakuzi küveti. Open Subtitles أنه بانيو " جاكوزي " يا (لارس) بانيو" جاكوزي"
    Ve asıl banyoda da jakuzi küveti var. Open Subtitles وهناك حوض جاكوزي في الحمّام الرئيسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more