Senin kıçın titriyor diye aç mı kalmamız gerekiyor yani? | Open Subtitles | وهل من المفروض علينا أن نرتاب فيه لأن مؤخرتك تهتز |
- Kim'i otururken görmüştüm. - Onun kıçı senin kıçın değil. | Open Subtitles | ـ لقد رأيتها تجلس عليها من قبل ـ مؤخرتها ليست مؤخرتك |
Sürekli genişleyen kıçın kalıcı olarak oraya yapıştığı için çok kullanışlı. | Open Subtitles | هذا مفيد حقًا، هذا يفسر لماذا مؤخرتك السمينة ملصقة بهذا المكان |
- Nereden buldun onu? Senin bir kıçın var, kızım. | Open Subtitles | هذه هي المؤخرة يا ـ تيري ـ أصبح لديك مؤخرة |
kıçın umurumda değil. | Open Subtitles | ،لَستُ قلقاً بشأن مؤخرتك ولكن بظهر الحصان |
Yüzünü pek beğenmesem de, harika bir kıçın var. | Open Subtitles | قد لا أَحب وجهك، ولكن مؤخرتك قصة مختلفة تماماً |
Hiçbir şey anlatmıyorsun. kıçın tavşan deliğine mi sıkıştı? | Open Subtitles | انت لن تقول لى , لا شئ مؤخرتك كانت عالقة فى جحر الفأر؟ |
Biliyor musun bir İtalyan oğlanı için, kıçın fena değil. | Open Subtitles | أتعلم،بالنسبة لفتى إيطالى مؤخرتك ليست سيئة |
Bu gün bitmeden kıçın mosmor olacak. | Open Subtitles | سوف تتحول مؤخرتك للون الأرجواني قبل نهاية اليوم |
Aslında, hepsini bir kerede yemek en iyisidir, çünkü 10 vuruştan sonra kıçın öyle uyuşuyor ki, hepsini aradan çıkarsan fark etmiyor. | Open Subtitles | في الواقع ، من الأفضل أن تنال ضربات أكثر خاصة أنه بعد 10 ضربات تصبح مؤخرتك فاقدة الإحساس وتتجاوز الأمر |
Ne kadar güzel bir kıçın olduğunu unutmuşum Sandra. | Open Subtitles | كنت قد نسيت مؤخرتك الجميلة تلك يا ساندرا. |
Senin kıçın hapiste çürürken onu kurtarmam olabilir mi? | Open Subtitles | ربما عندما كانت مؤخرتك تتعفن فى السجن و قمت أنا بتخليصها منه |
Ne zaman istersem kıçın benim, tam olarak kastettiğim bu. | Open Subtitles | عندما أقول إن مؤخرتك ملكى فأنا أعنى هذا بالضبط |
kıçın hapşırdı! Ve bi dakika atlar konuşamazki! | Open Subtitles | مؤخرتك عطست للتو والأحصنة لا يمكنها الكلام .. |
Gelişen tek yanın, yediğin Fransız yemekleri yüzünden büyüyen kıçın. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تطور فيكي هو حجم مؤخرتك بسبب كثرة الطعام الفرنسي |
kıçın ateşe vermiş gibi yazmaya başla ve o kodda bir fıçı su olsun. | Open Subtitles | أكتب كما لو كانت مؤخرتك تحترق وهذا برميل الماء. |
Sıska kıçın "sars"a yakalandığında seni kim karantinadan çıkardı. | Open Subtitles | عندما تصاب مؤخرتك الصغيرة بمرض السارس, عندها من سيخرجك من الحجر الصحي? |
Sahte kıçın senin olduğunu itiraf etmiş oldun o zaman. | Open Subtitles | إذا أعتقد بأنك إعترفت الأن بأنك كنت تملك مؤخرة مزيفة |
kıçın güzelmiş mavi gözlüm. | Open Subtitles | لديك مؤخرة رائعة يا صاحب العينين الزرقاوين. |
Senin katil kıçın burada dinlenirken bütün iyi adamlar gece boyunca ayaktaydı. | Open Subtitles | تستلقي بمؤخرتك الشريرة هنا لتحظى بقيلولة بينما الرجال الصالحون يسهرون طوال الليل |
Hah! Eğer bir kıçın varsa Onu tekmeleyeceğim. | Open Subtitles | إذا كان لديك مؤخره سأركلها |
Öyle bir ayarlamıştı ki, dersten geldiğimde, kahverengi bir kıçın arkasında zevkten kudurduğunu görmüştüm. | Open Subtitles | هي رتبت ذلك.. لذا عندما رجعت للبيت من المحاضرة بإمكاني رؤيتها تركب أرداف بنية كبيرة بكل استمتاع |
Daha sonra, kıçın kırbaçla dilimlendiğinde başkalarını suçlama! | Open Subtitles | لاحقاً، عندما تتمزق مؤخرتكَ من الضرب مجدداً، فلا تقم بلوم الاخرين |
Bir kadın gibi gerçek bir kıçın oluyor! | Open Subtitles | مؤخرتكِ بدأت في النمو كمؤخرة سيدة يافعة. |
Zihnini özgür bırak kıçın da peşinden gelsin. | Open Subtitles | حرر عقلك وسيتبعك جسمك |
Meşhur olan benim donum ve senin kıçın, biz değiliz. | Open Subtitles | ثيابى الداخلية ومؤخرتك هم ا المشهورون، وليسا نحنُ المشهورون |
kıçın gibi pürüzsüz. | Open Subtitles | فتصبح ناعمة كمؤخرتك |