"kıçındaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • مؤخرتها
        
    • على مؤخرة
        
    • تضايقك
        
    Alay, kıçındaki boku, Tabur ile Tabur ise Bölük ile siliyor ve bize düşen de kalan pisliği yalayarak temizlemek! Open Subtitles الفوج يمسح مؤخرته بالكتيبة و الكتيبة تمسح مؤخرتها بالسرية و نحن نتبقى نلعق القذارة المتبقية
    Sen Cher'in kıçındaki dövme kadar değerin yok. Open Subtitles أنك لا تستحق حتى تقبل وشم شير الذي في مؤخرتها.
    Onlar gamze değil. Onlar kızın kıçındaki çukurlar. Open Subtitles هذه ليست دمامل انها حفر في مؤخرتها
    Sahte bebeğin kıçındaki notu incele ve bana hemen mesaj at. Open Subtitles إفحص الملاحظات على مؤخرة الطفل المزيّف، وأرسلها لي بالبريد الإلكتروني بأسرع ما يمكن.
    O minik kızın 90 metreden filin kıçındaki sivilceyi vurabildiğini biliyor musun? Open Subtitles هل تعلمان أن تلك الفتاة الصغيرة تستطيع رمي بثرة على مؤخرة فيل من على بعد 100 ياردة؟
    kıçındaki kurtları öldürmek için. Open Subtitles لكي تتخلصي من الحشرة التي تضايقك
    kıçındaki kurtları öldürmek için. Open Subtitles لكي تتخلصي من الحشرة التي تضايقك
    Bana teşekkür etmesi çok dokunaklı geldi ne de olsa az önce kıçındaki boku silmiştim. Open Subtitles و كأني أقول "لقد كان هذا شكر بليغ" "لشخص مسح القذارة من مؤخرتها"
    kıçındaki toksinleri de temizlersen iyi olur. Open Subtitles ربما يجب أن تزيلي السموم من مؤخرتها
    Bayan Reed'in kıçındaki sopa öyle uzun ki ayağının yere ermesi mucize. Open Subtitles إن السيدة (ريد) تملكُ عصا على امتداد مؤخرتها, لدرجة أنني أتعجبُ عن كيفية لمس قدميها للأرض.
    Bayan Reed'in kıçındaki sopa öyle uzun ki ayağının yere ermesi mucize. Open Subtitles إن السيدة (ريد) تملكُ عصا على امتداد مؤخرتها, لدرجة أنني أتعجبُ عن كيفية لمس قدميها للأرض.
    Dunn, atların kıçındaki sinekler gibi Kumandan'ın etrafından ayrılmıyor. Open Subtitles "دن" تقرب كثيراً من القائد وكأنه ذباب على مؤخرة بقرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more