"kırıcı" - Translation from Turkish to Arabic

    • مؤلم
        
    • مهين
        
    • قاسية
        
    • جارح
        
    • قاسيا
        
    • قاسيًا
        
    • مؤذياً
        
    • اهانة
        
    • جارحة
        
    • مخيب
        
    • مخيبة
        
    • مسيئة
        
    • كاسر
        
    • للآمال
        
    • مثبّطة
        
    "Sekiz yıl oldu ve ben senin hareketlerinin... bazen ne kadar kırıcı ve yıkıcı olduğu konusunda... sana bir şey söylemedim ve hep dilimi tuttum." Open Subtitles لمدة 8 سنوات أمسكت لساني ولم أخبرك كم هو مؤلم ومدمر سلوكك أحياناً
    Bunu söylemeye hiç hakkım yoktu kırıcı ve çocukçaydı üzgünüm. Open Subtitles لم يكن لدى حق لقولها، كان الآمر مؤلم و صبيانى و أنا أسف
    Gururum okşandı ve ve aslında ikimiz için de biraz onur kırıcı. Open Subtitles هذا شيء متملق جداً، وفي الحقيقة انه بالفعل شيء مهين لكلا منا
    Tek bir davranış üzerinden karakter analizi yapmak için çok az bir çaba harcıyoruz. kırıcı bir söz, ya da beceriksiz bir adım gibi. TED تمكنا من القيام بهذا وبجهد قليل، استنتاج سمات شخصية ثابتة من سلوك واحد، مثل كلمة قاسية أو خطوة غبية.
    Soluk ten rengin ve sarı-beyaz saçların yüzünden diğer çocukların sana albino demesinin ne kadar kırıcı olduğunu vurgula. Open Subtitles و قم بالتشديد على كم كان مؤلم عندما كان الاطفال الاخرون ينادونك بالأمهق لأن جلدك شاحب
    Anı üretememek benim için kırıcı bir şey. Open Subtitles وأنت تَعْرفُ عندما لا نصنع الذكريات سوياً هذا شيء مؤلم بالنسبة لي
    Çok kırıcı oldu. Arkadaşız sanıyordum nankör amcık hoşafı! Open Subtitles هذا مؤلم جداً، ظننت بأننا أصدقاء أيها الأحمق ناكر الجميل
    Yani ayak parmağı almak gerçekten onur kırıcı, değil mi? Open Subtitles هذا مهين جداً أن يوجه أحدهم أصبع قدمه لك، أليس كذلك؟
    Yani ayak parmağı almak gerçekten onur kırıcı, değil mi? Open Subtitles هذا مهين جداً أن يوجه أحدهم أصبع قدمه لك، أليس كذلك؟
    Donlarıyla ortalık yerde dan ediyorlar. Bu çok onur kırıcı. Open Subtitles يرقصون بملابسهم الداخلية ، هذا مهين جداً
    kırıcı olmak istemiyorum. Yani çocuk biraz kaçık ama kötü biri değildir. Open Subtitles لا أريد أن أكون قاسية, الشاب معتوه قليلاً لكنّه ليس وحشاً.
    Kağıdımdaki bu yorumlarınız oldukça kırıcı. Open Subtitles هذه التعليقات على ورقتي انها قاسية كثيرا
    # Bazı şeyleri söylemek kırıcı olabilir # Open Subtitles و قول كلمات معينة ? ? يمكن أن يكون جارح
    Bak, kırıcı olmak istemiyorum ama, burada bir show yok. Open Subtitles نعم. اسمعي, لا أريد أن أكون قاسيا ولكن, أعني ليس لدينا برنامج هنا
    Biraz kırıcı oluyorsun. Open Subtitles وانت بدأت الأن تصبح قاسيًا قليلاً
    Bazen hiç nedensiz kırıcı olabiliyorsun. Open Subtitles تكون مؤذياً أحياناً بدون سبب على الأطلاق
    Bir suçlu olmadığımı söylemek zorunda kalmayı kişisel olarak onur kırıcı buluyorum. Open Subtitles و أعتبر اضطرارى لنكران أننى مجرم بمثابة اهانة كبيرة لشخصى
    Twitter'daki arkadaşlarım şunu fark etti ki sözcüklerim agresif ve kırıcı da olsa doğru şeyi yaptığıma samimi olarak inanıyordum. TED أدرك أصدقائي على تويتر أنه حتى لو كانت كلماتي جارحة وقاسية، فقد كنت مؤمنة أنني أقوم بالشيء الصحيح.
    Bazen oluyor böyle şeyler, çok düş kırıcı. Open Subtitles يمكن أن يحدث هذا في بعض الأحيان، وهذا .. مخيب للآمال للغاية.
    En büyük yeteneğin ve en umut kırıcı zayıflığın? Open Subtitles القدرة الأعظم و أكثر نقطة ضعف مخيبة للأمل
    On yıl boyunca birbirimize çok sadık kalıp, tek kırıcı söz etmedik. Open Subtitles ولمدة عشر سنوات تحديداً كنا مخلصين لبعضنا البعض لم نقل كلمة واحدة مسيئة لبعضنا
    Şifre kırıcı için çok fazla. Open Subtitles هذا أكبر من أجل كاسر كلمات المرور. ها نحن ذا.
    Şimdi oldukça cesaret kırıcı bir şeyi söylemeliyim. TED الآن، أود أن أقول شيئا واحداً سيكون تماماً مخيباً للآمال.
    Cesaret kırıcı bir kelime Open Subtitles "أي كلمة مثبّطة للعزيمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more