"kırıklığına uğratmayacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أخذلك
        
    • أخيب أملك
        
    • أخذلكِ
        
    • اخيب
        
    • اخذلك
        
    • أنا لَنْ أَخْذلَ
        
    • لَنْ أَخْذلَك
        
    • لن أخذلكم
        
    • لن أخيب
        
    • ظنكِ
        
    • أخذلهم
        
    • أخيّب
        
    Bay Weiss, çok teşekkürler. Pişman olmayacaksınız. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles سيد وايز، شكراً جزيلاً لن تندم، لن أخذلك
    Ama bana son bir şans verirsen, bunu daha önce de söylemiştim ama bu kez ömür boyu, hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles ولكن ان منحتيني فرصة آخرى أعلم انني قلت هذا من قبل ولكن هذه المرة هي الأخيرة لن أخذلك
    Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles ليخبروا أي أحد بالأمر، لن أخيب أملك سيدي تأكد من هذا
    Ne olur, bana ikinci bir şans ver. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles امنحيني فرصة ثانية ، ولن أخذلكِ
    Çok şey istediğimin farkındayım, ama seni hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles اعرف اني اطلب منك الكثير لكن سوف لن اخيب ظنك
    - Hayır, ben gideceğim. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım, Teğmen. Open Subtitles لا، انا سأذهب أنا لن اخذلك يا سيدي
    Babamı ve bu ülkedeki kadınları hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles أنا لَنْ أَخْذلَ حلمَ أبي. أَو نِساء بلادِي
    Bana son bir şans verin, söz veriyorum sizi düş kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles أعطني هذه الفرصة الأخيرة أعدك بأنني لن أخذلك
    Bu yüzden her sabah sarılırım onlara. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım Bayan Peters. Open Subtitles اعطيهم قليلاً من الاحضان كل صباح لن أخذلك.
    Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım kanımın kanı. Open Subtitles وأنا لن أخذلك ، يادمي الذي يسري في عروقي
    Washington'un bana verdiği görev hakkında; onu hayal kırıklığına uğratmayacağım. Senide. Open Subtitles أياً كانت المهمة التى سيكلفنى بها "واشنطن"، فلن أخذله أو أخذلك
    Bu sefer farklı olacak. Seni bir daha hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles . هذا سيكون مختلف الأن . لن أخذلك ثانياً .
    Teşekkürler. Teşekkürler bayım. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles شكراً لك، شكراً لك سيدي لن أخذلك
    Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles فقط أريدك أن تعرف اني لن أخيب أملك أبدا
    Bana ikinci bir şans ver lütfen. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles امنحيني فرصة ثانية ، ولن أخذلكِ
    Lütfen, kuzen. Bana ikinci bir şans ver. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles ارجوك يا ابن عمي اعطني فرصة ثانية سوف لن اخيب ضنك
    Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım. Söz veriyorum. Open Subtitles لا اريد ان اخذلك اعدك بذلك.
    Babamı ve bu ülkedeki kadınları hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles أنا لَنْ أَخْذلَ حلمَ أبي. أَو نِساء بلادِي
    Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım! Open Subtitles أنا لَنْ أَخْذلَك.
    Elimden geleni yapıp sizi hayal kırıklığına uğratmayacağım. Söz veriyorum. Open Subtitles أنا سأفعل كل ما بوسعي و سوف لن أخذلكم أعدكم بذلك
    Seni hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles الآن لن يخيب ظنكِ
    Onları hayal kırıklığına uğratmayacağım.. Ama... Open Subtitles نعم سيدي لن أخذلهم
    Oğlum arabada sinemaya gitmek için beni bekliyor. Ben onu hayal kırıklığına uğratmayacağım. Open Subtitles ابني ينتظرني لمرافقته للسينما، وأنا لن أخيّب رجاءه ذاك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more