"kırıklığına uğrayacak" - Translation from Turkish to Arabic

• سيخيب
• محبطة
• أمله
• ستكون خائبة

Bunları hemen yollayacağımı düşünürsen korkarım ailen hayal kırıklığına uğrayacak.
حسنا، سوف ارسل هذه حالا. إنني أخشى ان ابويك سيخيب ظنهم بك.

O benim en iyi dostumdu. Şu an her nerede ise büyük hayal kırıklığına uğrayacak.
لقد كان أعزّ أصدقائي، وأياً يكن، سيخيب أمله

Çoktan bir alıcı buldum. Teslim edemezsem hayal kırıklığına uğrayacak.
لديَّ مشترٍ سلفاً، والذي سيخيب ظنّه إن لم أسلمها

Annem hayal kırıklığına uğrayacak. İyi bir evliliğin olduğunu sanıyordu.
أمي سوف تكون محبطة جدا أعتقد أنه من الأفضل أن تعطينا

Eğer erken terk ettiysem, çok hayal kırıklığına uğrayacak.
ستكون محبطة إذا غادرت باكراً

Oğlu hiçbir zaman istediği şeyi ona vermeyecek ve hep hayal kırıklığına uğrayacak.
لن يعطيه ولده ما يريد، وسيخيب أمله به فقط

O halde çok hayal kırıklığına uğrayacak, çünkü onun yerine seni ısıracağım. Seni bir kez öldürdüğümü düşünmüştüm.
هي ستكون خائبة الأمل، لأنني سأضربها إليه.

Benim için sorun değil ama eğer hayır dersen diğerleri hayal kırıklığına uğrayacak.
أتعلم سأكون بخير ولكن بقية الرفاق سيخيب ظنهم لو قلت لا

Kim seçtiyse hâyâl kırıklığına uğrayacak o halde.
حسناً، آياً كان من أختارني .سيخيب أملهُ.

Sanırım ailen hayal kırıklığına uğrayacak.
إنني أخشى ان ابويك سيخيب ظنهم بك.

Açılışını kaçırdığım için çok hayal kırıklığına uğrayacak.
سيخيب أمله فيّ لتفويتي الإفتتاح

Cody, hayali arkadaşların hayal kırıklığına uğrayacak.
اصدقاؤك الخياليون سيخيب ظنهم يا لاني

Rhonda büyük hayal kırıklığına uğrayacak.
سيخيب أمل روندا كثيراً

- Neden hayal kırıklığına uğrayacak mışım?
لماذا سيخيب أملي ؟

Bay Waters hayal kırıklığına uğrayacak...
السيد واترز سيخيب أمله جدا ــ

Bayan Elton hayal kırıklığına uğrayacak.
سيدة التون ستكون محبطة

Evet, mektup burada. Sanırım senatör işi bitirdiğinde kadın epey hayal kırıklığına uğrayacak.
{\pos(192,215)} أجل، تلك هي الرسالة، أعتقد أنّها ستكون محبطة جدّاً من متابعة سيناتور ولايتها للأمر.

Meselenin, vaat edildiği gibi temizce halledilmediğini öğrenince hayal kırıklığına uğrayacak.
ستكون خائبة الظن لأن الوضع لم... يتم كما محدد بدقة ووعد